Merkez Bankamız hesabını iyi yapmıştır

27 Ocak 2015

Maliye Bakanı Şimşek, Merkez Bankası'nın enflasyon tahminine ilişkin, "Merkez Bankamız eminim hesabını iyi yapmıştır" dedi.



İSTANBUL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nın enflasyon tahminine ilişkin, "Merkez Bankamız eminim hesabını iyi yapmıştır. Yıl için petrol fiyatlarını öngörmek zor ama şu seviyelerde kalırsa Merkez Bankamızın hedefleri rahat şekilde erişilebilir görülüyor" dedi.

Bakan Şimşek, 11. İstanbul Mobilya Fuarı'nın açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Merkez Bankası'nın 2015 yılı enflasyon tahminine ilişkin soru üzerine Şimşek, "Merkez Bankamız eminim hesabını iyi yapmıştır. Bu sene enflasyonu aşağı çekecek önemli gelişmeler var. Birincisi geçen sene olduğu gibi bu sene kuraklık öngörmüyoruz. Muhtemelen gıda fiyatları olumlu bir seyir izleyecek. İkinci olarak kurda göreceli bir istikrar var, son olarak da petrol fiyatlarında büyük düşüş var" diye konuştu.

Şimşek, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün enflasyonu 0,4 puan aşağı çekebildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Yıl için petrol fiyatlarını öngörmek zor ama şu seviyelerde kalırsa Merkez Bankamızın hedefleri rahat şekilde erişilebilir görülüyor. Enflasyonun son 45-50 yılın en düşük düzeyine inmesi için gerekli koşullar bugün itibarıyla var gibi görünüyor. Ümit ediyorum ki Türkiye enflasyonu yüzde 5 hatta daha altına çeksin. Çünkü o faizlerin düşük kalmasının, dolayısıyla gerek mobilya sanayicilerimizin gerekse bütün iş aleminin uzun vadeli finansmana erişiminin sağlanmasının önünü açmış oluyoruz. Enflasyonu bu anlamda düşürmesi çok önemli. Bizden önce yıllarca enflasyon yüzde 65-80 aralığında gidip geldi, zaman zaman 3 haneyi gördü ama AK Parti hükümetleri döneminde biz enflasyonu tek haneye düşürdük, orada tuttuk, hedefimiz düşük tek hanedir. Yüzde 5 civarı ve altıdır."

Yunanistan seçimleri sorusu

Yunanistan seçimlerinin Avrupa'da endişe ile karşılanmasına yönelik soruya da Bakan Şimşek, komşu ülke Yunanistan'daki seçimlerin hayırlı olmasını dileyerek, "O konuda bizim bir değerlendirme yapmamız doğru olmaz. Avrupa Birliği’nin ciddi sıkıntıları var ve bu sıkıntıları aşması için ciddi reform yapması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, kısa vadede Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye başlamasının önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Çünkü parasal genişleme Amerika’nın krizden çıkmasını destekledi. İnanıyorum ki Avrupa Merkez Bankası da parasal genişlemeyle ekonomiyi destekleyici bir tavır içerisinde. Bu Türkiye için çok önemli. Çünkü AB bizim en büyük ticaret ortağımız. AB son 5-6 yıldır Türkiye’yi aşağıya doğru çeken maalesef bir durgunluk içerisinde bulunuyor. En büyük ticaret ortağımızda işler kötüye gidince, ekonomi büyümeyince çok fazla, iç talep zayıf olunca, bizim ihracatımızı olumsuz etkiliyor. AB bu krizden parasal genişleme sayesinde bir miktar toparlanır, bu krizden, durgunluktan çıkarsa, Türkiye bundan olumlu yönde etkilenir."

Petrol fiyatlarının düşmesinin Türkiye için olumlu olduğunu anlatan Şimşek, "Jeopolitik gerginlikler devam ediyor ama ben 2015 yılının Türkiye ekonomisi açısından olumlu bir yıl olacağına inanıyorum. Seçimler de aradan çıkacak, Türkiye’nin önü açık, 4 yıl seçimsiz tamamen reformların uygulandığı 4 yıllık bir dönem olacak. Türkiye tekrar çok hızlı büyüme ve istihdam oluşturma dönemine girecek" ifadelerini kullandı.

Şimşek, küresel sıkıntılara rağmen Türkiye'nin son yıllarda iyi gittiğini belirterek, 2015 yılının yeniden çıkışın zemininin hazırlandığı bir yıl olacağına inandığını söyledi.

Mobilya sektörü Türkiye ekonomisinin önemli bir lokomotifi

Maliye Bakanı Şimşek, T11. İstanbul Mobilya Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada da fuarın Türk mobilya sektörünün dışa açılan bir kapısı olduğunu söyledi. Geçen yılki fuarda yaklaşık 500 milyon dolarlık iş bağlantısı kurulduğunu, bu yıl için beklentinin 650 milyon dolar olduğunu aktaran Şimşek, yakın dönemde de 1 milyar dolarlık bağlantı hacmine ulaşılması temennisinde bulundu.

Şimşek, 500 firmanın bu fuarda stant açtığını, 200 firmanın ise başvuru yapmasına karşın yer eksikliğinden dolayı imkan bulamadığını aktararak, "Aslında geçen yıl Büyükşehir Belediye Başkanımızla da konuşmuştuk; çok daha büyük ve geniş bir alana ihtiyaç var. Bu konuda önümüzdeki dönemde birtakım çalışmalar yapılması gerekiyor. Sektör temsilcilerimizle açılış öncesi bir araya geldik, sektörün sorunlarını konuştuk. Girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesiyle ilgili olarak bazı çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.

Özellikle Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun (KKDF), ara malları için bir miktar o yükün azaltılmasına yönelik bir çalışmalarının bulunduğunu aktaran Şimşek, yakın dönemde ilk defa tasarım desteğine başladıklarını, ona ilişkin düzenlemeler yapıldığını ve bu destekle birlikte sektörün yepyeni bir aşamaya geçeceğini söyledi. Sektörün geleceğinin daha çok tasarım ve Ar-Ge'de olduğunun altını çizen Şimşek, üretim noktasında da büyük bir başarı olduğunu ve 11 milyar liralık bir üretimin söz konusu olduğunu dile getirdi.

Şimşek, TÜİK verilerine göre sektör ihracatının birtakım yan ürünlerle birlikte 2,8 milyar dolar olduğunu, 2014 yılı için ise bu rakamın 3 milyar doların üzerine çıkmış olabileceğini ifade etti.

Hem üretimde hem ihracatta sektörün çok önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan Şimşek, mobilya sektörünü Türkiye ekonomisinin önemli bir lokomotifi olarak gördüklerini, istihdamda da çok önemli bir büyüklüğe ulaştığını kaydetti.

Şimşek, dolayısıyla her zaman sektörün yanında olduklarını yineleyerek, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu fuar kapsamında tasarım yarışmasının da düzenlenmesini çok anlamlı bulduğunu söyledi.

Türkiye'nin İtalya ile rekabet edebilmesi için bu sektörde mutlaka tasarım ve Ar-Ge'ye daha çok önem verilmesi gerektiğine işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yıl içinde Ar-Ge desteklerinden yararlanmanın koşullarını bir miktar kolaylaştırdık. Eskiden en az 50 tane Ar-Ge çalışanı için bu desteği verirken, mobilya sektörünün büyüklüğünü dikkate alarak bunu 30'a kadar çektik. Dolayısıyla mutlaka sektörün dünyayla rekabet edecekse, 2023 yılında 25 milyar dolarlık bir hacme, 10 milyar dolarlık bir ihracata ulaşacaksa, Ar-Ge ve tasarıma bugünden çok daha büyük önem vermesi gerekecek. Tabii ki dünya mobilya sektörü yaklaşık 450 milyar dolar civarında. Önemli bir büyüklük. Bunun da 300 milyar doları dış ticarete konu oluyor. Şimdi bizim ihracatımız 3 milyar dolarla bunun yüzde 1'i düzeyinde. Ama bizim bu pazardan çok daha fazla pay kapmamız lazım. Onun için de kurumsallaşmaya, Ar-Ge ve tasarıma büyük önem vermemiz lazım."

"Sektöre kurumsallaşma ve kayıt dışılıkla mücadelede çok iş düşüyor"

Mehmet Şimşek, hükümet olarak sektöre ilişkin özellikle girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesi noktasında gereken desteği vermek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, ancak sektörün de kurumsallaşma ve kayıt dışılıkla mücadele noktasında üzerine çok iş düştüğünü söyledi.

Kayıt dışılığın sektörün aleyhine bir durum olduğuna dikkati çeken Şimşek, kayıt içinde olunduğu zaman bilanço ve gelir tablosunun güvenilir bulunduğunu ve finansmana erişimde, ölçeği büyütmede kolaylık sağladığını anlattı.

Şimşek, kayıt dışı olan firmaların ölçek büyütemediğini dile getirerek, "Mali tabloları gerçeği yansıtmadığı için finansmana erişimde sıkıntı yaşıyor. İlave teminat, şahsi gerekiyor. Bütün bunlar finansmana erişemeyince, sektörde maalesef oyuncuların ölçeği küçük kalıyor. Ölçek küçük kalınca, dünyayla rekabet etmek, birim maliyetleri aşağı çekmek zor oluyor. Onun için ben inanıyorum ki kurumsallaşmayla birlikte bu sorunları da aşmış oluruz" ifadelerini kullandı.

Mobilya sektörün uzun vadeli geleceğiyle Türkiye ekonomisinin istikrarı ve siyasi istikrar arasında yakın bir ilişki olduğuna işaret eden Şimşek, istikrarın olduğu dönemlerde Türkiye'nin hızlı büyüdüğünü, kişi başına gelirin büyüdüğünü ve böylece sektör ürünlerine talebin arttığını anlattı.

Bundan 12 yıl önce Türkiye'de kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolar civarı olduğunu ve nominal faizlerin yüzde 64'ler düzeyinde olduğunu hatırlatan Şimşek, bugün reel faizlerin sıfır hatta eksilerde ve kişi başı milli gelirin 10 bin doların üzerinde bulunduğunu söyledi.

Şimşek, bunun sektörün gelişmesine çok önemli bir ortam sağladığını vurgulayarak, istikrar varsa, kişi başı milli gelir artıyorsa, faizler düşükse, konuta da mobilyaya da talep olduğunu aktardı.

Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusuyla demografik yapısının son derece elverişli olduğuna işaret eden Şimşek, sektörün geleceğinin parlak olduğunu dile getirdi.

Uzun ve orta vadede talep noktasında sıkıntı yaşanacağına inanmadığının altını çizen Şimşek, "Sektörümüz geçen yıl Orta Doğu'daki çalkantılara, Avrupa'daki krize rağmen ihracatını artırmışsa, bu sektörün büyük bir başarısıdır. Ben emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemlerde inşallah bölgemizdeki, Rusya'daki, Ukrayna'daki Orta Doğu'daki sıkıntılar azalır ve bizim coğrafyamıza da daha çok demokrasi, temel hak ve özgürlük ekseninde ekonomik ve siyasi istikrar gelir ve mobilya sektörümüz rekabetçi bir konumda eminim bunu avantaja çevirecektir. Bu dönemler gelip geçicidir" diye konuştu.

"2015 çok daha iyi olacak"

Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesinde de şunları ifade etti:

"Türkiye geçen yıl yüzde 3 civarında mütevazı bir büyüme oranına sahipti. Ama bu, Latin Amerika ülkelerindeki yüzde 1,3'ün iki katından daha fazladır. Çin ve Hindistan'ı bir kenara bırakırsanız gelişmekte olan ülkelerde büyüme yüzde 2,7'ydi. Avrupa'da uzun sürede devam eden durgunluğa, Orta Doğu'daki büyük çalkantılara rağmen... Bu kadar jeopolitik gerginlik varken ve içerde yaşanan iki seçime rağmen Türkiye geçen yıl birçok anlamda makroekonomik performans olarak bence oldukça iyi bir noktada. Ama 2015 çok daha iyi olacak. Çünkü 2015 yılında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal genişlemeye başlaması, Avrupa'yı belki toparlayacak. Avrupa'nın toparlanması Türkiye ekonomisi ve mobilya sektörü için olumlu bir gelişmedir."

Orta Doğu'daki gelişmelere ilişkin büyük iddialarda bulunmanın zor olduğunu vurgulayan Şimşek, ancak geçen yıldan daha kötü bir noktaya gitmeyeceğini, göreceli olarak bir istikrara doğru gitme ihtimalinin bulunduğunu anlattı. Türkiye'de faizlerin daha düşük olduğunu belirten Şimşek, istihdamın özellikle mobilya sektörü için önemli olduğuna işaret etti.

Mehmet Şimşek, geçen yıl Türkiye'nin tüm bu olumsuzluklara karşın yaklaşık 1 milyon 400 bin vatandaşına iş imkanı oluşturulduğunu, son 6-7 yıl içinde Türkiye'de yaklaşık 6 milyon kişinin iş imkanı bulduğunu, bunun Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik olduğunu, siyasi istikrarın ekonomik performansla nasıl başabaş gittiğini gösterdiğini söyledi.

"AB, eğer 2007 yılında milli geliri 100 avro ise bugün hala 98 avroda yani 2007'den bu yana Avrupa'nın 28 ülkesi reel olarak bir adım ilerlememiş. Halbuki Türkiye'nin milli geliri eğer 2007'de 100 avroysa bugün 120 avronun çok üzerinde" ifadesini kullanan Şimşek, dolayısıyla Türkiye'nin gelişeceğini ve mobilya sektörünün de bir lokomotif görevi göreceğini ifade etti.

Türkiye'de istikrar devam ettiği, kişi başına gelir arttığı, nüfus dinamik ve faizler mali disiplin ve düşük enflasyonla düşük kaldığı müddetçe, sektörün önünün açık olduğunu vurgulayan Şimşek, "Sektörümüze tasarım ve Ar-Ge konusunda gerekli desteği veriyoruz. Girdi maliyetlerinin azaltılması noktasında da ben ilgili bakan arkadaşlarımla konuşacağım inşallah önümüzdeki yıl içerisinde bu yıl içinde ilerleme sağlarız" dedi.

Açılış konuşmasının ardından Şimşek, fuar alanındaki stantları gezerek, ürünler hakkında bilgi aldı.

Muhabir: Zeynep Duyar, Elif Ferhan Yeşilyurt
AA

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği