CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Ben bu ülkenin çıkarlarını savunmak zorundayım

14 Mart 2017

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hollanda'daki olaylara ilişkin, "Ben bu ülkenin çıkarlarını savunmak zorundayım. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım." dedi.



TBMM CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplumun, medyanın büyük baskı altında tutulduğunu savundu.

Kılıçdaroğlu, bugünün Tıp Bayramı olduğuna işaret ederek, sağlık çalışanlarının bayramını kutladı. Kılıçdaroğlu, 14 Mart 1919'da Tıbbiyeli Hikmet'in, İstanbul'un işgalini protesto için tıbbiyelileri organize ettiğini, düşman askerlerinin Marmara'da gemileriyle beklediğini, Tıbbıyeli Hikmet'in bunun mücadelesini verdiğini anlattı.

O tarihten sonra kutlanan her Tıp Bayramı'nın, bu ülkenin bekası için verilen mücadeleyi kendilerine hatırlattığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Tıbbiyeli Hikmet'in, Sivas Kongresi'ne katıldığını, mandanın tatışıldığı ortamda kürsüye çıkıp, Atatürk'e, "Biz mandaya karşıyız, siz mandayı savunursanız size de karşı oluruz." dediğini aktardı.

"Devletin uçağıyla, forsuyla, evet propagandası yapıyorlar"

İktidar sahiplerinin devletin imkanlarıyla halk oylamasına yönelik "Evet" kampanyası yürüttüklerini savunan Kılıçdaroğlu, "Devletin uçağıyla, forsuyla, arabasıyla, makam arabasıyla evet propagandası yapıyorlar. Bir de dönüp, 'Biz mağduruz' diyorlar. Asıl mağdur biziz. Siz bizim paramızla bizim aleyhimize propaganda yapıyorsunuz." diye konuştu.

Meclisin 2008 yılında çıkardığı kanunla yurt dışı seçmenlere yönelik düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, kanunda "Yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz" ifadesinin bulunduğuna işaret etti.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devletin uçağıyla gidiyorlar, açıkça suç işliyorlar, kanunu bir tarafa bırakıyorlar, çıkardıkları kanuna uymuyorlar ve propaganda yapıyorlar. Bir de diyorlar ki 'Biz mağduruz'. Allah aşkına, kim mağdur? Emin olun, inanarak söylüyorum, referandumda 'Evet' oyu çıkmasını en çok bu Avrupalılar istiyor. Niye böyle bir krize imkan veriyorlar? Gazetelerinde manşet atıyorlar, 'Hayır oyu kullanın' diye. Ne demektir bu? 'Evet oyu kullanının' demektir."

"Bu kadar ballı bir kaymağı manavın oğluna verirler mi?"

Bu tür krizlerde tarihe bakmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bir tarih dergisinde yer alan yazıdan bölümler okudu.

Yazıda, Osmanlı'da Meclisi Mebusan'ın kapatılmasıyla ilgili 13 Şubat 1878'de Alman Devlet Adamı Prens Bismarck'ın "Ne iyi ettiniz de parlamentoyu bertaraf ettiniz. Sizin gibi tek milleten ibaret olmayan devletlerde, parlamentonun faydasından ziyade zararı olur." dediğinin yer aldığını aktaran Kılıçdaroğlu, bunun parlamentoya olan yaklaşımı açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, "Bu anayasa değişikliği ile bir kişiyi ele geçirdiğinizde devleti ele geçireceksiniz. Bir kişiyi ikna ettiğinizde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçireceksiniz. Yıllar yılı bu hayal peşinde olanlar var. Aynı tuzak hazırlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Sandığa giderken düşüneceğiz"

Anayasa değişikliği ile iktidarın çocukları için de gelecek hazırladığını ileri süren Kılıçdaroğlu, seçilme yaşının 18'e indirilmesine yönelik düzenlemeye değindi.

Kılıçdaroğlu, "18 yaşında çocuklarına milletvekilliği verecekler. Ömür boyu askerlikten muaf tutacaklar. İki yıl milletvekilliği yaparsa ballı emeklilik aylığına hak kazanacaklar. Bunu da havuz medyasının bazı yazarları 'Kılıçdaroğlu yanlış söylüyor' diye yazıyorlar. Açarsın bakarsın kanuna, doğru mu söylüyoruz yanlış mı söylüyoruz. Bu kadar ballı bir kaymağı manavın oğluna verirler mi? Bakkalın oğluna verirler mi? Vermezler. Kendi çocukları için yapıyorlar." diye konuştu.

Anayasa değişikliği ile bir kişiye parlamentoyu fesih yetkisi verildiğini de ileri sürerek, bu düzenlemeyi eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Sandığa giderken düşüneceğiz. 1 Mart tezkeresini kimse unutmasın. 1 Mart tezkeresinde bir hükümet ikna edildi ama parlamentoda görüşülürken, TBMM ikna edilemedi. Meclisin bu kadar önemi vardır. Şimdi Meclisi işlevsiz hale getiriyorlar, yetkilerini elinden alıyorlar. 'Bütün yetkileri bir kişiye verelim' diyorlar. Tarihte yaşadığımız bütün olumsuzlukları yeniden yaşamayalım. O olumsuzlukları aşmak için büyük bedeller ödedik, yeniden bedeller ödemeyelim."

"Ne gerekiyorsa yapın sonuna kadar arkanızda olacağız"

Hollanda ve Almanya ile bir kriz yaşandığını, bunu ilk duyduğunda çok üzüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının, havada geri döndürüldüğünü, bir bakanının Hollanda'dan sınır dışı edildiğini anımsattı. Bir bakanın sınır dışı edilmesini asla kabul etmediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar rencide edilmediğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk tepkimiz şu olmuştu: Diğer dış politikada yaşanan olumsuzluklar gibi bir tabloyu yaşamayalım. Ne gerekiyorsa yapın sonuna kadar arkanızda olacağız. Hollanda ile olan ilişkilerin tamamını askıya alın. Osmanlı döneminde bile bu kadar rencide olmamıştık. Bugün açıklamaları oldu, 'yaptırım uyguluyoruz, Hollanda Büyükelçisi Türkiye'ye gelmeyecekmiş.' Zaten burada değil ki. Sen kendi büyükelçini çektin mi, niye çekmiyorsun? Neden sert önlemler almıyorsun? Milleti gaza getiriyorsun, arkadan 'Önlem aldık' diyorsun ve milleti kandırdığını sanıyorsun. Ne gerekiyorsa, yapacaksın kardeşim. Sen rencide olmayabilirsin ama ben rencide oluyorum. Ben bu ülkenin çıkarlarını savunmak zorundayım. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım."

"Boş laflarla millete gaza getirmeyeceksin"

"Dışişleri Bakanı, 'Yaptırımımız çok ağır olur' diyor. Hangi ağır yaptırımı uyguladılar? Ekonomi Bakanı, 'Ekonomik yaptırım uygulanması söz konusu değil', Sayın Cumhurbaşkanı, 'Sen bunun bedelini ödeyeceksin' diyor. " diyen Kemal Kılıçdaroğlu, eleştirilerine şöyle devam etti:

"Nasıl ödeyecekler merak ediyorum. Lafa gelince tamam, okkalı laflar var, işe gelince ortada bir şey yok. Ya diline hakim olacaksın, büyük söz söylemeyeceksin ama büyük lokma yutabilirsin. Ya da bu tür boş laflarla millete gaza getirmeyeceksin. Neden gaza getiriyorlar; çünkü referandum var. 'Acaba buradan bir şey koparabilir miyiz, vatandaşı evete ikna edebilir miyiz.' Bunun arayışı içindeler?"AA

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği