TÜRKİYE’NİN KIRSAL KALKINMA HAMLESİ

07 Aralık 2015

Yatırımcının, üreticinin, çiftçinin dostu, projeleriyle Avrupa Birliği’nde örnek gösterilen Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı ALİ RECEP NAZLI ile kurum ve çalışmaları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.



Sayın Başkanım, ikinci kez bir seçime gidildi ve bu seçimde Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna yönelik projelere partiler yer verdi. Siz bu projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz, neler yapılabilir, destekliyor musunuz?

Biz Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuyuz; yani dolayısıyla hem tarımı hem de kırsal alanlarda tarım dışında turizm, enerji, el sanatları, yerel ürünler gibi sektörleri destekleyen bir kurumuz. Bu pencereden baktığımızda kırsal alanlarla alakalı yapılacak her türlü proje, her türlü çalışma, her türlü perspektif bizim için olumlu; çünkü bizim hedef kitlemiz çalıştığımız insanlar, geliştirmeye ve kalkındırmaya çalıştığımız insanlar kırsal alanlarda yaşayan insanlar. Buralardaki arazinin, yaşamın, insanların kalitesinin, yaşam standardının artmasına yönelik her türlü projeye elbette kurumsal alanda destek veriyoruz. Ak Parti’nin seçim bildirgesine baktığımızda, müstakil bir şekilde kırsal kalkınma ile alakalı bir bölüm var. Biz de bu projeleri uygulamaya hazırız. Orada TKDK’nın yaptığı hizmetler, projelere verdiği desteklerden bahsediliyor, yeni vereceği desteklerden bahsediliyor… En önemlisi ödeme ajansına dönüştürüleceği belirtiliyor. Kurumumuza verilecek görevleri yapabilecek bir insan kaynağı kapasitesine sahibiz. Türkiye’de, alanında en iyi insan kaynaklarına sahibiz. 2 bine yakın uzman personelimiz var ve bize verilecek görevleri bugüne kadar layıkıyla yerine getirdik bundan sonra da verilmesi muhtemel görevleri de yerine getirmek için hazırda bekliyoruz.

2015 yılını nasıl değerlendirirsiniz? 2016 yılında yeni yatırımlar olacak mı? Hedefleriniz nelerdir?

Bizim 2015 yılında kullanmamız gereken, kullanmadığımız takdirde tenkis olup gidecek bir fon vardı. Bu 187 milyon avro idi… Biz çok şükür bu fonu bugün itibariyle %90 oranında kullandık. İnşallah bunun daha fazlasını kullanacağız.

Bizim hedefimiz 2015 yılı için 1 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirmektir. Hedeflerimiz üzerinde büyük bir hızla ilerliyoruz. 11 bin projesi olan bir Kurumuz biz ve bütün projelerimiz tek tek bizim takibimiz altında. Hepsini inceliyoruz. Projelerin bütün aşamalarını arkadaşlarımız kayıt ediyorlar. Projelerimizin büyük bir kısmı tamamlandı, kalanları ise önümüzdeki yılın Temmuz ayına kadar bitireceğiz. Bizim şimdi uyguladığımız program Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kapsamında Kırsal Kalkınma Programı; IPARD I. Bir taraftan da IPARD II; ilk programın devamı niteliğindeki ikinci programa başlıyoruz.

IPARD II için bütün hazırlıklarımız tamamlandı. 2016 yılında da bu fonları etkili bir şekilde kullanacağız ve yatırımcılarımıza yeni projeler yapacağız, istihdam oluşturacağız ve kaynaklarımızı en etkili şekilde kullanacağız. Bugüne kadar TKDK kapsamında yapılmış projelerden oluşan istihdam sayısı 45 bin, yani 45 bin ülke vatandaşı bizim yaptığımız projeler ile bu gün iş, aş sahibi oldu. Bunun yanı sıra makine ekipman sektörü, tedarik sektörü, danışmanlık sektörü, inşaat sektörüne de dolaylı katkılarımız oluyor. Dolayısıyla ciddi manada ülkenin kırsal alanlarının kalkınmasında rol alan lider bir kuruma dönüştük. 2016 yılında da aynı şekilde koyduğumuz hedeflerin hepsine ulaşacağız. Bizim için ülkenin bize verdiği şu anki görev Avrupa’nın verdiği parayı tam ve eksiksiz kullanmak. Paranın hepsini kullandığımız gibi şuanda biz onlardan ekstra bütçe talep ediyoruz ve resmi olarak da talep ettik, toplantılarda da konuşuyoruz. Bu manada görevimizi elimizden geldiğince yapmak için bir mücadele içerisindeyiz ve yapıyoruz da arkadaşlarımızla beraber.

Öncelik verdiğiniz branşlar ya da öncelik verdiğiniz iller var mı?

Öncelik verdiğimiz sektörler şunlar: biz kırmızı et sektöründe hem küçükbaş hem de büyükbaş olmak üzere destek veriyoruz. Beyaz et sektörüne destek veriyoruz, tavuk ve hindi olmak üzere. Meyve ve sebze sektörüne soğuk hava depoculuğu şeklinde destek veriyoruz. Su ürünlerinin hem işlenmesi ve pazarlanmasına hem de kültür balıkçılığının yapılmasına destek veriyoruz. Bunlar tarımla alakalı destekler. Kırsal turizmi destekliyoruz, kırsal alanda yapılacak turizm yatırımlarını destekliyoruz. Her ilimizin kendine has yöreye has yerel ürünlerini destekliyoruz. Diyarbakır’ın kadayıfını, örgü peynirini Balıkesir’in höşmerim tatlısını, Aydın’ın incirini, Ordu’nun, Giresun’un fındık ürünlerini yani her yöremizin kendi ürünlerini destekleyen bir Kurumuz. Ayrıca el sanatlarını destekliyoruz, el sanatlarıyla alakalı projeleri destekliyoruz. Türkiye’de 42 ilde ilk koordinatörlüğümüz var ve bu illere yapılacak yatırımları destekliyoruz. Dolayısıyla bu noktalarda yatırım yapabilecek herkesi Kurumumuza proje yapmaya, iş yapmaya davet ediyoruz.

Bu yılki hibe programı kapsamı ile neler üretildi?

Vatandaşlarımızın bize proje yapmasını, bizim bunları desteklememizi bu arkadaşlarımızla iş yapmayı hedefliyoruz, bu vatandaşlarımızı geliştirmeyi hedefliyoruz. Örnek olarak bugüne kadar 6 bin adet traktör verdik. Türkiye tarihinde bugüne kadar hiçbir hibe kurumunun vermediği bir destektir bu. 6 bin adet traktörümüzü çiftçilerimize dağıttık ve bunların hepsini kullanıyorlar ve şuan bunların hepsi de faal.

Çok önemli bir nokta hatırlatmak isterim. Biz verdiğimiz bütün desteklerin takibini yaparız. Yani verdik kaldı, acaba ne durumda, kesinlikle kabul etmiyoruz biz. Destek verdiğimiz traktörlerin kilometresine kadar alıyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 6 milyar TL yatırım yaptık, bunun 3,3 milyar TL’si hibedir. Türkiye’nin en önemli kurumlarından biridir burası… Yatırımcının dostu üretim yapmak, iş yapmak isteyen herkese kapıların açık olduğu güzel bir kurum TKDK. Her gün ülkemizin bir yerinde açılışlar, toplantılar yapıyoruz. Çünkü daha çok insan gelsin, daha çok yatırımcı gelsin, yaptıklarımızı insanlar görsün. Çünkü yaptıklarınız gösterirseniz diğer yatırımcının da ilgisini çekersiniz; bu kalkınmanın temel göstergelerinde bir tanesidir. Yaptığınız yatırım, desteklediğiniz yatırım diğer insanlara tanıtılmalıdır ki o insanlar da eğer yatırım veya proje düşünüyorlarsa buradan örnek alabilsinler.

Yeni yatırımcılara önerileriniz nelerdir?

Bir defa proje yapmaya başlamadan önce TKDK’nın kapısını çalsınlar. Daha önce söylediğim gibi bizim 42 ilde il koordinatörlüğümüz var, her il koordinatörlüğümüzde iletişim uzmanlarımız var, iletişim uzmanlarımızın yönetiminde yardım masalarımız var. Yani bir yatırımcı benim böyle bir fikrim var, acaba ben bunu nasıl projeye dönüştürürüm ve nasıl sizden destek alırım diye gelirse bizim ona kapımız açık. 444 TKDK hattımız var buradan açıp istedikleri kadar bilgi alabilirler. www.tkdk.gov.tr internet sitemiz var, burada yatırımcılarımıza özel açtığımız bölümlerimiz var, hazırladığımız animasyon ve tanıtım filmlerimiz var. Bunları yapmamızın sebebi bir defa bizim yatırımcı portföyümüzdeki kişiler iş yapmaya başlamadan önce bize gelmeliler çünkü biz AB standartlarında üretim yapan işletmeleri desteklediğimiz için onların hangi standartları istediğini gelip öğrenmeleri lazım. Hangi şehirde hangi yatırım uygulanabilirdir, sürdürülebilirdir, kar getirebilirdir bunun üzerine gelip bizimle istişare etsinler. Yani birinci konumuz iş yapmaya başlamadan projeyi hazırlamaya başlamadan kurumumuza gelmeliler. İkincisi proje yapmaya karar verdikten sonra, projelerin her aşamasında kurumumuza gelsinler. Üçüncüsü ve en önemlisi, gerçekten yapmak istedikleri iş için proje yapmalılar. Burada destek veriliyor koşayım bir proje yapayım şeklinde bir düşünce ile bize gelmesinler. Gerçekten bu işi yapacaklarsa, bu işe yatırım yapacaklarsa, bu iş ile ilgileneceklerse işte o zaman bize gelmeliler. Burada bir destek var ben de gideyim onu alayım mantığıyla bize gelmemeliler çünkü o zaman zaten bu yatırımlar sürdürülebilir olmaz, onlara kar getireceğine, onlara fayda getireceğine, zarar getirir. Bu yüzden yatırımcıları bu noktada uyarmak istiyorum.

Teşvik ettiğiniz yatırımlar nelerdir?

Her yöre için farklı bir yatırımı tercih ederim. Mesela Ankara’nın belli yöreleri için ben kanatlı sektörünü teşvik ediyorum, Balıkesir yöresi için süt hayvancılığını teşvik ediyorum. Ordu gibi Nevşehir gibi turizmin canlı olduğu yerlerde kırsal turizmi teşvik ediyorum. Diyarbakır’da kırmızı et besiciliğini ve kanatlıyı öneriyorum. Her yöre için bu farklı o yüzden biraz önce söylediğim gibi nerede ne yapacaklarsa gelsinler. Yani bizim destek alanlarımız geniş ama nerede ne yapacaklarını bilmeliler.

Kültür balıkçılığında Avrupa standartlarını ne zaman yakalayacağız?

Bizim iki türlü su ürünleri desteğimiz var; birincisi sizin de dediğiniz gibi kültür balıkçılığı ve bu alanda alabalık, sazan, kurbağa yetiştiriciliği destekliyoruz. Su ürünlerinde elde edilen balığın işlenmesi, mamul ürün haline getirilmesi, depolanması ve o şekilde ikincil ürün olarak satılması şeklinde bir desteğimiz de var yani iki türlü destek veriyoruz.

Tabii ki ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve ülkemizde de çok ciddi manada balık elde ediliyor. Aslında bakarsanız bizim balık tüketimimiz artıyor ve bu kültür zamanla bizim ülkemize de oturuyor. Kültür balıkçılığı tesislerinin yaygınlaşması ile beraber yılın 12 ayında balık ülkemizde tüketilmeye başlandı. Bu da iki türlü gerçekleşiyor; birincisi avcılık var, denizlerde ve tatlı sularda, bir de kültür balıkçılığı dediğimiz yetiştirilme şeklinde var. Bildiğimiz gibi av sezonu 1 Eylül’de başlar ve 1 Mayıs’ta biter onun dışında kalan zamanlarda kültür balıkçılığı ile ülkemizde üretim teşviki sağlanır. Şu anda bir gelişme var. Biz iyi bir noktadayız ve tabii ki daha iyi bir nokta için çalışıyoruz.

Son dönemlerde çoban sorunu ile karşı karşıyayız… Bunun çözümü nedir?

Artık biz ona “sürü yöneticisi” diyoruz, bütün il müdürlüklerimizde, 81 ilimizin tamamında sürü yöneticisi ile ilgili eğitimler veriliyor ve bunları bakanlık teşvik veriyor. Mesela bir sürü yöneticisini bir yerde çalıştırdığınızda bakanlık 5 bin lira 1 yılda o çiftçimize destek veriyor sürü yöneticisini çalıştırdığı için. Bununla ilgili teşvikler var, destekler var. Doğrusu çobanlık zor bir meslek, onun için de bir taraftan da teşvik edilmesi gereken, mutlak süratte ek kaynaklar ile donatılması gereken bir meslek. Kurslar ile sayılar artıyor artık. Sürü yöneticisi kursları ile sertifikalarını alanlar özel de birkaç kişiye çobanlık yapıyorlar. Devlet de bunun bir kısmını destekliyor ve uygun miktarda da maaşını alıyorlar. Bu artacaktır, yani bunun artacağına dair rakamlar da geliyor. Teşvikler devam edecek inşallah bakanlıklarımız devam ettirecek, devam edildiği sürece de bu ihtiyaç karşılanacaktır.

Turizm için teşvikleriniz nelerdir ve şuanda turizmde ne durumdayız?

Biz kırsal turizmi 4 yıldır destekliyoruz. 500’e yakın kırsal turizm tesislerimiz var, butik otellerimiz var, at çiftliği yapan yatırımcılarımız var, Mardin’de aqua parkımız var, Ordu da restoranlar destekledik, Trabzon’da çok sayıda yeme içme tesislerini destekledik kırsal alanlarda. Bu desteklerimiz 42 ilin tamamında mevcut.

Kırsal alanda yapılabilecek turizm aktivitelerini destekliyoruz, bunu sadece otel olarak düşünmüyoruz, yeri geldiğinde de bir rekreasyon alanı da kırsal turizm yatırımıdır. Çok sayıda da projemiz var. 2011’in Ağustos ayından beri Türkiye’de proje alıyoruz ve bugün itibari ile 11 bin projeye ulaştık. Bugün artık, Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz toplantılarda TKDK’nın destekleri ve oluşturduğu projeler Avrupa Birliğinde bir başarı hikâyesi olarak gösteriliyor. Çok sayıda ülkede eğitimler veriyoruz, oradaki yatırımcılar bizden bir takım bilgiler alıyor; bu alanda da bir misyon yüklenmiş durumdayız. İnşallah kendi çalışmalarımızı katlayarak arttıracağız ve tanıtımımızı da arttırmaya çalışacağız. İnsanlar bizi daha çok tanısın daha çok bilinelim istiyoruz; o yönde de çalışmalar yapıyoruz önümüzdeki süreçte yine tempoyu arttırarak yatırımcılara, iş yapmak isteyen herkese ulaşmaya gayret edeceğiz.

Röportaj: Ayşegül AKTEPE

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği