TSE DÜNYA STANDARTLARINI AŞTI

11 Ocak 2016

Türkiye’nin standardizasyon faaliyetlerini takip etmek için tek bir çalışanla faaliyete başlayan, 61 yıl içerisinde standardizasyon alanında uluslararası yetkinliğe sahip, dünyada saygın ve itibarlı bir milli kuruluş olan Türk Standartları Enstitüsü’nün başkanı SEBAHİTTİN KORKMAZ ile bir araya geldik…



Başkanım, kurumu bizlere nasıl tanımlarsınız? Türk Standartları Enstitüsü neden gerekli?

TSE, merhum işadamı Vehbi Koç’un önderliğindeki bir grup sanayicinin teklifi ve girişimleriyle bundan tam 61 yıl önce Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde küçük bir birim olarak kuruldu. 1954 yılında tek çalışanla faaliyete başlayan bu birimin görevi uluslararası standartların takibini yapmaktı.

Ancak, ülkeler arasında ticaretin hızla arttığı, uluslararası pazarda rekabetin kaçınılmaz hale geldiği küresel ekonomik sistemde, Türkiye’nin standardizasyon faaliyetlerini böyle küçük bir birimle takip etmesinin ekonomik yarışta geride kalmak anlamına geleceği kısa sürede görüldü. 6 yıllık süreç sonunda, Türkiye’de de standardizasyon faaliyetlerinin başlatılması ve böylece uluslararası standartlarla entegrasyon sağlanması için ayrı bir kurum oluşturulması kararı alındı.

TSE 18 Kasım 1960 tarihinde çıkarılan 132 sayılı Kanun’la Başbakanlığa bağlı, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kamu kurumu olarak kuruldu. Faaliyetlerine sadece standardizasyon alanında çalışmak üzere 17 personelle ve mütevazı bir bütçeyle başlayan Enstitü, 61 yıl içinde standardizasyon alanında uluslararası yetkinliğe sahip, dünyada saygın ve itibarlı bir milli kuruluş olmakla kalmadı, aynı zamanda uygunluk değerlendirme alanında da Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı belgelendirme kuruluşlarından biri oldu.

Bugün TSE, 1700’ün üzerinde kadrolu personeli, 3 bine yaklaşan dış uzman havuzu, yurt çapında yaygın teşkilatı, 5 ülkede temsilciliği, 15 ülkede 22 Çözüm Ortaklığı Ofisi, 9 farklı il ve 11 farklı yerleşkede 1757 metottan ulusal ve uluslararası akreditasyona sahip 100’ü aşkın ihtisas laboratuvarıyla hizmet sunmaktadır.

TSE neden gerekli sorunuza, Enstitü’nün iki temel görev alanını anlatarak yanıt vermek istiyorum; Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme.

TSE’nin asli görevi Türkiye’de her türlü standardı hazırlamak ve hazırlatmaktır. Enstitü bu görevi yerine getirirken, üyesi olduğu uluslararası standart kuruluşları ile paralel hareket etmektedir. Bu anlamda, kurumumuz Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerin uluslararası standartlara sahip olmasında anahtar işlevi görmektedir. Bu görevi yerine getiren ya da benzer bir işleve sahip olan başka bir milli kuruluşumuz yoktur. Uluslararası ve bölgesel standardizasyon kuruluşlarının karar mekanizmalarındaki etkinliği yıldan yıla artan Enstitü, bu sayede sanayicimizin, tüm dünyada geçerli olacak standartların hazırlanması sürecine katılımına imkân sağlamaktadır.

Öte yandan TSE, uygunluk değerlendirme hizmetleri adını verdiğimiz deney, belgelendirme ve muayene/gözetim hizmetlerinde de ülkemizin ve İslam ülkelerinin en büyük kuruluşudur.

1964 yılında bakır tel ile başladığı belgelendirme faaliyetlerini, yaklaşık 25 bin aktif belgeyle devam ettiren Enstitü, bugüne kadar 150 binin üzerinde belgelendirme işlemi gerçekleştirmiştir.

İlk etapta ürün belgelendirme ile başlayan faaliyetlerimiz yönetim sistemleri, CE işareti ve helal belgelendirme faaliyetleri de dâhil olmak üzere çok farklı alanda ülkemiz ihtiyaçlarına göre çeşitlenerek sürmektedir. Ülkemizde en kapsamlı ürün belgelendirme ve yönetim sistemi belgelendirme portföyüne sahip kuruluş olan Enstitümüz bu hizmetleri TÜRKAK akreditasyonu ile vermektedir. Ayrıca Enstitümüz uluslararası üyelikleri kapsamında dünyaca kabul görmüş belgelendirme yetkinliğine sahiptir. TSE; IECEE, EEPCA, IQNET, FSSC gibi kuruluşlar tarafından yetkilendirilmiş olup bu alanlarda ürün ve yönetim sistemi belgelerini ülkemiz kuruluşlarına sunmaktadır.

Belgelendirmenin belirlenmiş kriterlere göre teknik güvenin tahsisi için önemli bir araç olduğu düşünüldüğümüzde ülkemiz kalite altyapısı, tüketicinin bilinçlendirilmesi ve korunması, ulusal ve uluslararası alanda rekabetçi ortamın üreticiler açısından sağlanması için belgelendirme alanında Enstitümüze çok daha büyük görevler düşmektedir.

Diğer taraftan küresel dünyada ticaretin dinamik yapısı nedeni ile karşılıklı ürünlerin kabul görmesi, belgelendirme hizmetinin etkinliği ile mümkün olmaktadır. Enstitümüz uluslararası anlaşmaların gerektirdiği belgelendirme ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için sürekli olarak uluslararası arenadaki gelişmeleri takip etmekte ve ülkemiz kuruluşlarının önünü gerek belgelendirme gerekse de teknik bilginin aktarılması ile açmak için gayret göstermektedir.

Küresel pazarlarda etkin olabilmek için standartlara uygun üretim ve bu üretimin belgelendirilmesi yeterli değildir. Özellikle ithalat - ihracat işlemleri hızla 3. taraf gözetim kuruluşları nezaretinde gerçekleştirilme sürecine girmiştir. Bu süreç, uygunluk değerlendirme ve gözetim faaliyetlerinde büyük pazarların doğmasına yol açmıştır.

Amacımız uygunluk değerlendirme alanında TSE’nin güçlü teknik altyapısı ve geniş akreditasyon ağı ile KOBİ’lerimizin, sanayicilerimizin hız ve motivasyonunu bir araya getirmektir. Bunu sağladığımızda, ülkemizin yurt dışından belgelendirme ve gözetim hizmet geliri elde etmesi mümkün olacak, istihdama katkı sağlanacaktır. Aynı zamanda ihracatçımızın ve sanayicimizin küresel pazarlara ulaşımının kolaylaştırılması mümkün olacaktır.

Verdiğiniz hizmetlerin alanları ve üzerine oturması gereken temelleri nasıl değerlendirirsiniz, şartlarınız nelerdir?

TSE’nin iki ana faaliyet alanı olan Standardizasyon ve Uygunluk Değerlendirme, küreselleşme süreci ile birlikte ekonomik ve ticari hayatın en önemli unsurları haline gelmiştir. Mal ve hizmetlerin, üretim faktörlerinin, teknolojik birikimin ve finansal kaynakların ülkeler arasında serbestçe dolaşabildiği; faktör, mal, hizmet ve finans piyasalarının giderek bütünleştiği bu süreçte uluslararası standartlara uygun olmayan ve bu uygunluğunu belgelendirmeyen ürün ve hizmetlerin küresel alanda rekabet şansı bulunmamaktadır.

Ancak, rekabet için bunun da yeterli olmadığını vurgulamak gerekir. Günümüzün her türlü mal ve hizmetin dünyanın çok farklı bölgelerinde üretilip, yine çok farklı alanlarında satılmasını sağlayan küresel ekonomik koşullarında uluslararası alanda rekabet gücünün anahtarı, yüksek katma değerli mal ve hizmet üretimidir.

TSE’nin asli görev alanı olan standardizasyon konusu yüksek katma değerli mal ve hizmet üretiminin anahtarları olan AR-GE, inovasyon, marka ve tasarım unsurlarını içermektedir. Şöyle ki; geliştirdikleri yeni teknolojileri ulusal, bölgesel veya uluslararası standart teşkilatlarına kabul ettirerek rekabet üstünlüğü kazanmak isteyen işletmeler, bu teknolojilerle ilgili bilgileri standart hazırlama komitelerine sunarak onları ikna etmeye çalışır. Bu süreç sayesinde de komitenin diğer üyeleri bu yeni teknoloji ile ilgili bilgilere diğer işletmelerden çok daha önce ulaşmış olur. Farklı katılımcıların bu çabaları standardizasyon sürecini farklı tasarımların mücadelesine, bu tasarımların karşılıklı müzakeresine ve karşılıklı bilgi alışverişine çevirir.

İşte TSE, ülkemiz sanayicilerinin, bilim dünyasının, uluslararası ekonomiye yön veren standardizasyon faaliyetlerinde etkinliğini sağlamak amacıyla 2004 yılından itibaren Milli Teknik Komiteler (Ayna Komiteler) oluşturmaya başladı. Bugün itibarıyla 17 sektörde 116 Milli Teknik-Ayna Komite ve 1583 uzman uluslararası standardizasyon çalışmalarına katılım sağlamaktadır. Yapılan çalışmalar neticesinde Milli Sentez Standart ve yabancı kuruluşlardan adapte edilerek kabul edilen standart sayısı 35 binin üzerine çıkmıştır.

Öte yandan uluslararası ticarette önemi artan diğer konu uygunluk değerlendirmedir. Uygunluk değerlendirme; ürün, sistem ve hizmetlerin; standartlara ve teknik düzenlemelere uygun olup olmadığının kontrolüne verilen isimdir. Belgelendirme, standart tanımıyla “Ürünlerle, proseslerle, sistemlerle veya kişilerle ilgili üçüncü taraf doğruluk beyanı”nın gerçekleşmesidir. Başka bir tanımla şöyle de denilebilir; belgelendirme; üretici, tüketici ve bazen kamu otoritesi arasında belirli bir teknik şartnameye göre güvenin bağımsız, tarafsız bir kuruluş tarafından sağlanmasıdır.

Küresel dönemde mal ve hizmetlerin ülkeler arasında dolaşım hızının artması ile birlikte, ülkeler ticarette teknik engellerin kaldırılması için Avrupa Birliği gibi karşılıklı veya çoklu anlaşmalara taraf olmuş ve olmaktadırlar. Bu sayede, tüm ülkeler tek bir standardı bir mamul için esas kabul etmekte, akreditasyonda karşılıklı tanıma anlaşmaları ile birlikte bir laboratuvar veya kurumda yapılan test ve belgelendirmelerin anlaşmaya taraf olan tüm ülkelerde geçerli olduğu kabul edilebilmektedir. Böylece ürünlerin ülke gümrüklerinde teknik engellere takılmaksızın ihracatı gerçekleşmektedir. “Tek standart, tek test ve tek belge” dediğimiz bu anlayış çerçevesinde standartlara uygun üretim düne göre çok daha büyük önem arz etmektedir.

Bu temel bilgiler ışığında özetle şunu söyleyebiliriz; TSE olarak standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında verdiğimiz hizmetlerle, üreticilerimize uluslararası alanda rekabetin yolunu açmayı hedefliyoruz. Bunun temel koşulunun her iki alandaki uluslararası gelişmelerin içinde yer almak, yönlendirici kuruluş olmaktan geçtiğinin bilincinde olarak uluslararası standardizasyon kuruluşlarının yönetim kademelerinde yer alıyoruz. Bölgesel ve ikili işbirlikleri ile her iki alanda Türkiye’ye ve dolayısıyla üreticilerimize yeni pazarlar açılmasına katkıda bulunuyoruz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber yürüttüğünüz projeler nelerdir?

Enstitümüz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ilgili kuruluşudur ve faaliyetlerimiz Bakanlığımızla koordineli ve uyumlu bir işbirliğine dayalı olarak gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda diğer Bakanlıklar, Belediyeler ve Avrupa Birliği direktifleri kapsamında yürüttüğümüz görevler de mevcuttur. Bu çalışmalardan kısaca bahsetmek gerekirse; TSE’nin muayene gözetim alanında verdiği hizmetlerden A Tipi Akredite Muayene Kuruluşu olarak 2012 yılından bu yana asansörlerin periyodik muayenelerini gerçekleştiren Enstitü, 2015 yılı Haziran ayı itibariyle 51 ilde 248 belediye ile protokol imzalamış durumdadır. 2012 yılından bu yana Enstitünün gerçekleştirdiği asansör muayenesi sayısı ise 185 bini bulmuştur. Kâr amacı gütmeden, TSE güvencesi ile yapılan bu muayeneler sonucu Türkiye’de asansörlerin durumunda önemli iyileşmeler sağlanmıştır.

TSE ülkemizde Avrupa Birliği Direktifleri çerçevesinde Onaylanmış Kuruluş olarak en fazla alanda yetkiye sahip tek kuruluştur. 2014 yılında ATEX Yönetmeliği ve Ölçü Aletleri Yönetmeliği’nde yapılan atamalarla birlikte Enstitünün Onaylanmış Kuruluş olarak atandığı direktif sayısı 11’e yükselmiştir.

Öte yandan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile “Tehlikeli Maddelerin Taşınmasında Kullanılan Ambalaj, Tank ve Kapların Test, Sertifikalandırma ve Muayenelerinin Yapılması Yetkilendirme Protokolü” imzalanmıştır. Bu protokol çerçevesinde TMKT Basınçlı Grubu (TPED) Tasarım Onayı - Muayenesi, TMKT Ambalaj Onayları, TMKT Araç Muayenesi, TMKT Durum Tespit Raporu, TMKT Tank Muayeneleri ve TMKT Tasarım Onayı işlemleri TSE tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu işlemler ülkemiz karayolu taşımacılığı ve güvenliği konusunda kritik ve uluslararası öneme sahiptir. Otomotiv sektörüne yönelik bir diğer önemli yetkilendirme de otomotiv yedek parçalarına ilişkindir. Hazine Müsteşarlığının koordinasyonunda TSE, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), üniversiteler ve diğer paydaşlarla yapılan yaklaşık üç yıllık çalışma sonucunda, Hazine Müsteşarlığının 13 Ocak 2015 tarih ve 2015/2 sayılı Genelgesi ile Eşdeğer Parça Belgelendirme yetkisi, 1 Haziran 2015 tarihi itibariyle 2 yıllık süre için TSE’ye verilmiştir. Bu uygulamayla ilk 2 yıl TSE olmak üzere daha sonra da akredite edilmiş belgelendirme kuruluşlarınca onaylanacak muadil ürünler orijinal parça yerine kullanılabilecektir. Bu çalışmalara ek olarak otomotiv sektörü için büyük önem arz eden Araç Kontrol Merkezleri ve Otomotiv Test Merkezi kurulmasına ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Aynı zamanda Ekonomi Bakanlığımız adına belirli ürünlerin ithalatında denetim yetkisine sahibiz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bilişim alanında, Bilim Teknoloji Yüksek Kurulunun “e-Devlet Uygulamaları Hizmet Alımları için Firma Belgelendirme Sistemi Oluşturulması’’ kararı kapsamında ortak çalışmalar yürütülmektedir. Bu karar kapsamında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri ile birlikte ‘’Kamu Bilişim Projelerine İlişkin Belgelendirme Yönetmeliği’’ ve ‘’Bilişim Firmaların Kamu Bilişim Projelerinin Tedarikine Esas Yetkilendirmeye İlişkin Yönetmelik’’ olmak üzere 2 adet yönetmelik taslağı çalışmaları yapılmaktadır.

Öte yandan Bakanlığımızın teşvik ve onayıyla yürüttüğü laboratuvar projeleri bulunmaktadır. Tuzla Enerji Laboratuvarımız bu projelerden biridir. Söz konusu tesiste; 50 kW’a kadar Multi Klimalar, Isı Pompaları, Ticari Buzdolapları performans ve akustik test sistemi, katı yakıtlı kazan test laboratuvarı ve gaz yakan cihazlar enerji verimliliği test sistemi kurulumlarımızla ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Bakanlığımızla koordineli olarak işletmeye alınmış faaliyetlerimiz ise, Gebze Elektroteknik Laboratuvarımızda yürütülen Buzdolabı, Çamaşır ve Bulaşık Makineleri, Kurutucu, TV ve TV Setleri ve Elektrikli Fırın ürün gruplarındaki Enerji Verimliliği testleri ve Gebze Makine Laboratuvarımız bünyesinde yürütülen ve Türkiye’de bir ilk olan tren raylarında 1000 kN’a kadar dinamik yorulma deneyleridir.

Öte yandan imzalanan protokol kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Denetimi ve Gözetimi Faaliyetlerindeki Muayene ve Deney hizmetleri Enstitümüz laboratuvarlarınca sağlanmaktadır.

Yine Bakanlığımız Verimlilik Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) “KOBİ’lerde Enerji Verimli Elektrik Motorlarının Kullanımının Teşvik Edilmesi Projesi”nde de laboratuvar hizmetleri kapsamında yer almaktadır. 2016-2021 dönemini kapsayacak bu proje kapsamında; TSE, halihazırda kurmuş olduğu 0,18-90 kW güç aralığındaki 2,4,6 kutuplu sincap kafesli asenkron motorların enerji verimliliği ve performans testlerini TS EN 60034-1, TS EN 60034-2-1 standartları kapsamında TÜRKAK tarafından akredite olarak gerçekleştirebilmektedir. Buna ilaveten 90-375 kW güç aralığında 2,4,6 ve 8 kutuplu Elektrik Motorlarının deneyleri yapılabilir duruma gelecektir.

2015 yılını kurumunuz açısından nasıl değerlendirirsiniz?

2015 yılı Enstitümüzün uygunluk değerlendirme ve muayene gözetim başta olmak üzere faaliyet alanlarında gelişim gösterdiği başarılı bir yıl olmuştur. TANAP’ta (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi) üstlendiğimiz görev TSE’nin uluslararası Muayene Gözetim hizmetlerinde attığı önemli adımlardan biridir. TSE liderliğinde UGETAM ve TÜV Avusturya ile oluşturulan konsorsiyum, Mart 2015’te çok uluslu küresel rakiplerini geride bırakarak TANAP’ ta 3.Taraf Gözetim Hizmeti ihalesini kazanmıştır. Konsorsiyum bu ihaleyle; TANAP’ta kullanılacak boruların Çin’de üretilen kısmının kontrolünü gerçekleştirme görevini üstlenmiştir. 24 ay sürmesi planlanan bu görev içerik, kapsam ve hacim itibariyle Enstitü tarihinde bir ilktir. Enstitünün önümüzdeki döneme ilişkin önemli projelerinden biri de nükleer santrallerin gözetimine ilişkindir.

TAEK ile Enstitümüz arasında imzalanan protokolle ülkemizde yapılacak nükleer santraller için yüksek güvenlik sınıfındaki ekipmanların üretimini yapmayı planlayan yerli/yabancı firmaların denetimi ve imalatçı onaylarının TSE tarafından gerçekleştirilmesi karara bağlanmıştır.

Enstitümüz uygunluk değerlendirme alanında başta komşu ve çevre ülkeler olmak üzere tüm dünyada aranan bir belgelendirme kuruluşu olma yönünde de ciddi mesafeler kat etmiştir. İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsünün(SMIIC) kuruluşuna öncülük eden, Türk Cumhuriyetlerinde standardizasyon teşkilatlarının kuruluşunda aktif rol oynayan ve bunların tek çatı altında toplanmasını sağlayan Enstitü; standardizasyon, belgelendirme ve deney alanlarında 82 ülkeden 101 farklı kuruluşla iş birliği anlaşmaları imzalamıştır. Bu anlaşmalar sayesinde, belgelendirme, uzman değişimi ve eğitim konularında karşılıklı işbirliği faaliyetleri yürütülmektedir.

Ayrıca 2015 yılında Sera Gazı Beyanı Doğrulama hizmeti, Güvenli Yeşil Bina Belgelendirmesi gibi yenilikçi ve çevreci belgelendirme faaliyetleri de Enstitümüz hizmet kapsamına dahil edilmiştir. Yerli otomotiv sanayini desteklemek ve yerli ürünlerin ithal ürünlerle rekabet gücünü artırmak, aynı zamanda Türkiye’nin 2023 vizyon hedefleri arasında yer alan yerli otomobil teknolojimizin temellerini oluşturmak noktasında büyük önem arz eden Eşdeğer Parça hususunda ilk belgeler de Ekim 2015 itibariyle teslim edilmiştir.

Muayene gözetim faaliyetleri kapsamında Eti-Maden, NAKSAN gibi Yükleme Öncesi Gözetim Faaliyetine ihtiyaç duyulan alanlarda özel protokoller hazırlanmış ve ticarete destek olunmuştur. Bu protokollerin yanı sıra, hızla büyüyen Helal Gıda alanında da faaliyetlerimiz devam etmektedir.

“Bilişim ve Siber Güvenlik test ve belgelendirmelerinde” 2015 yılında önemli açılımlar sağlanmıştır. 2015 yılı içerisinde Bilişim belgelendirme sayısında bir önceki yıla göre % 75 bir artış olmuştur. 2015 yılı içerisinde belgelendirme faaliyetlerinin yanı sıra yazılımların fonksiyonel, performans ve güvenlik testleri konusuna da ağırlık verilmiştir. Bilişim ve Siber Güvenlik test ve belgelendirmeleri konularında farkındalığı artırmak amacıyla eğitimler verilmekte, çalıştaylar düzenlenmekte ve geleneksel hale getirilen “Bilişim Teknolojileri Standartları Konferansları” düzenlenmektedir. TSE bünyesinde kurulan “Siber Güvenlik Özel Komitesi” ile ülkemizin milli ihtiyaçları doğrultusunda 25 adet Siber güvenlikle ilgili kriter hazırlanmıştır. Ayrıca yurtdışı ve yurtiçi laboratuvar lisanslama faaliyetleri gerçekleştirilmiş olup, Bilişim alanında toplam taşeron laboratuvar sayımız 9’a çıkmıştır. 2015 yılı içinde Adli Bilişim alanında kişi belgelendirmeleri için kriter oluşturulması, Pardus Göç Uzmanı, Bulut Bilişim Güvenlik ve İnternet Bankacılığı Güvenlik kriterleri oluşturulması gibi bir çok yeni alanda kriterler oluşturulmuştur.

2016 yılı projeleriniz, yeni dönem hedefleriniz nelerdir?

TSE’nin faaliyet ve çalışmalarındaki nihai hedef, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu tüm standardizasyon, sertifikasyon ve test hizmetleri ile gözetim hizmetlerinin onlara en uygun maliyetle Türkiye’de sunulabilmesidir. Bu noktadan hareketle Enstitünün, sanayinin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda muayene ve deney hizmetlerini verebilecek bir yapıya kavuşturulmasına yönelik adımlar atılmaktadır. Bu yatırım planları, sanayiciler, ihracatçılar ve KOBİ’ler ile yakın istişare içinde, onların öncelikli taleplerine karşılık verecek şekilde yapılmaktadır.

TSE’nin önümüzdeki dönemlere ilişkin hedefleri; yerli özel sektöre doğrudan rakip olmak yerine, onların yapamadıklarını yapmaya odaklanmak, yerli-yabancı kuruluşlarla iş birliğini geliştirmek, yatırımlarda duplikasyona düşmeden yurt dışından alınan hizmetlerin yurt içinde verilmesini sağlamaktır. Tek yetkili kurum olduğumuz standardizasyon alanında da uluslararası kuruluşlarda temsil gücümüzün artırılmasını hedeflemekteyiz. Bunun için özellikle iş dünyamızın, akademik çevrelerin Ayna Komite çalışmalarına katılımını artırmaya yönelik adımlar atmaktayız. ISO-IEC-CEN-CENELEC’te mevcut komitelerde TSE tarafından yürütülen Başkanlık, Başkan Yardımcılığı, Sekreterlik sayısının artırılması, komite seçimlerinde güçlü olduğumuz alanların tespit edilmesi ve bu alanlarda özel sektörle iş birliğinin güçlendirilmesi standardizasyon çalışmalarındaki ana hedeflerimiz olarak özetlenebilir.

Kalite Yönetim Sistemi ve Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi nedir?

TS EN ISO 9001 Standardı, kuruluşların yürütmüş oldukları faaliyetlerin kalitesini ölçmek ve bu yolla müşterilerine kalite güvencesi vermek amacına yöneliktir. TS EN ISO 9001 kalite yönetim sisteminin geliştirilmesi, uygulanması, etkinliğinin iyileştirilmesi ve müşteri şartlarının karşılanması yoluyla müşteri memnuniyetinin arttırılması amacıyla proses yaklaşımını benimsenmektedir.

Bu standart, kalite ile ilgili tüm problemleri çözmez, neyin yapılacağını değil nasıl yapılacağını söyler ve bunlara ilaveten, etkin bir kalite yönetim sistemi için minimum şartları belirtir. Bu standardın amacı kalite yönetimi için genel bir çerçeve sağlaması, kuruluşlar arasında güven ortamı yaratması, proseslerin yönetilmesiyle ürün/hizmet kalitesinin sağlanması, devam ettirilmesi ve iyileştirilmesi, müşteriye ürün ve hizmetlerin tutarlılığının güveninin verilmesini sağlar.

Günümüzde TS EN ISO 9001 Kalite Yönetimi Sistem Standardı, yayımlandığı tarihten itibaren en fazla ilgiyi ve uygulama alanını bulan Uluslararası Standard haline gelmiştir.

TS EN ISO 9001 standardının 1987 yılında başlayan iyileşme süreci, değişen şartlara ve ihtiyaçlara bağlı olarak zaman içerisinde 1989, 1994, 2000, 2008 yıllarında geliştirilmiş ve son olarak içinde bulunduğumuz 2015 yılında gerçekleştirilen revizyon ile son şeklini almıştır. Aynı zamanda Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı’nın (ISO) ülkemizdeki tek üyesi olan Enstitümüz, standardın 2015 yılında yapılan son güncellemesinin adaptasyonu ile ilgili yürütülen çalışmaları titizlikle yakından takip etmektedir.

Bu arada, milli iradenin temsil merkezi olan TBMM’nin Yönetim Sistemlerinin uygulanmasında kamu kuruluşlarına öncülük ettiğini ve bu konuda örnek olduğunu vurgulamak isterim. TBMM Başkanlığı, 2004 yılından bu yana TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, 2006 yılından bu yana TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistem Belgesi ve 2010 yılından bu yana TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi sahibidir. Ayrıca TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı 2015 yılı Mayıs ayında TSE’den TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistem Belgesi almıştır.

Müşteri memnuniyeti yönetim sistemi ise; kuruluşların en önemli varlık sebebi olan müşteri kavramını günümüzde daha da önemli hale getirmiştir. Müşteri beklentilerinin kişiden kişiye değişmesi bu durumu kontrol etmeyi zorlaştırmakta ve sistematik bir yaklaşımı şart koşmaktadır. Geleneksel metotlarla müşteri beklentilerini karşılamaya çalışmak günümüzde artık yeterli olmamaktadır. Müşteri beklentilerinin artması ve pazar payının giderek küçülmesinden dolayı kuruluşlar müşteri memnuniyeti proseslerini oluşturmakta ve yönetmekte zorlanmaya başlamışlardır. Bu sebeple TS ISO 10002; Müşterilerden gelen geri bildirimler doğrultusunda kuruluşlara nasıl davranmaları gerektiğine dair yol gösterir, müşteri memnuniyeti sağlar. Şikâyetlerin tekrarını engelleyerek çözüm olanakları sunar. Müşteri şikâyetleri konusunda çalışanların bilinç düzeylerini ve dikkatlerini geliştirir ve kuruluşun itibarını arttırır.

Müşteri şikayetlerinin bir sistematik dahilinde yürütülmesi ile ilgili çalışmalar dünyada 1990'lı yılların başlarında CRM (Customer Relations Management) çalışmalarıyla başlamıştır. Bu standard "ISO 10002:2004 Kalite Yönetimi - Müşteri Memnuniyeti - Kuruluşlarda Müşteri Şikayetlerini Ele Alınması İçin Kılavuz" adıyla 06/07/2004 tarihinde ISO (International Standardization of Organization) tarafından yayınlanmış ve 2006 yılında ülkemizde TS ISO 10002:2006 olarak yürürlüğe girmiştir.

TS ISO 10002 standardı ISO 9001 ile uyumlu bir standarttır. TS ISO 10002 sistemi kuruluşta tek başına kurulup uygulanabileceği gibi, TS EN ISO 9001 sisteminin bir parçası şeklinde uygulanması da mümkün olabilecektir.

SEBAHİTTİN KORKMAZ KİMDİR?

1957 Ordu doğumlu olan Sebahittin Korkmaz, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Ordu'da, lisans eğitimini EİTİA Endüstri Bilimleri Fakültesi Kimya Mühendisliği bölümünde tamamladı. 1984 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na İş Müfettişi olarak girdi. Bakanlıkta 4 yıllık iş müfettişliği tecrübesinin ardından, istifa ederek 1989 yılında özel sektörde (Kınalı Sakarya Otoyol İnşaatı projesinde) Endüstriyel İlişkiler Bölüm yöneticisi olarak görev aldı. 1992 yılında iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren bir şirket kurdu. 1993 – 2012 yılları arasında yarı zamanlı olarak "Gümüşova - Gerede Otoyol İnşaatı Projesinde" İSG koordinatörlüğü yaptı. Dünyanın önde gelen şirketlerinin Türkiye tesislerine endüstriyel ilişkiler, çevre, iş sağlığı ve güvenliği alanında yönetim danışmanlığı hizmeti veren bir şirket kurdu.

Hak-İş Konfederasyonu’nda İş Sağlığı ve Güvenliği Komisyon Başkanlığını yürüten Korkmaz, Endüstriyel İlişkiler uzmanı olarak ‘İş Değerlemesi Proje Yöneticiliği’ görevlerinde bulundu. Korkmaz, Türk Standardları Enstitüsü Sistem Belgelendirme Denetçilerine Mevzuat Uygulaması Eğitimlerini verdi.

Ankara ve Kocaeli’nde organize sanayi bölgelerine yönetim danışmanlığı hizmetleri de veren Korkmaz, 2004-2006 yılları arasında, AB entegrasyonu ve uyum çalışmaları kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün "Avrupa Birliği Destekli Yeniden Yapılandırılması ve Uyumu (ISAG)" projesinde İş Güvenliği Türkiye Uzmanı olarak çalıştı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Teknopark işbirliğinde, OSTİM ve KOSGEB tarafından da destek verilen Kobi Uzaktan Eğitim Projesi’ni gerçekleştirdi.

İş sağlığı ve güvenliği konularında yayınlanmış bilimsel makaleleri bulunan Korkmaz; Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası ve MÜSİAD üyesidir.

Korkmaz, İş Müfettişliği (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı), Avrupa Birliği Uzmanlığı (Ankara Üniversitesi) sertifikalarına sahip olup; Liderlik, Takım Oluşturma, Takım Çalışması, Problem Çözme, Empati, Zaman Planlama, İnsan Kaynakları, Performans Değerlemesi, İş analizi, Beden Dili, İş Etüdü gibi konularda Kişisel Gelişim Eğitimlerine eğitimci olarak katılmıştır.

Sebahittin Korkmaz, 11 Mayıs 2015 tarihinde yapılan 54. TSE Olağan Genel Kurulu’nda TSE Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.

Röportaj: Özlem TANSAL

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği