Sağlık Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU

11 Mart 2016

'Türkiye tütünle mücadelede dünyaya örnek oldu'



Tütün kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle her yıl dünya genelinde milyonlarca kişi yaşamını yitiriyor. Sigara kullanmadığı halde başkalarının içtiği sigaranın zararlı etkileri nedeniyle yine binlerce kişi de ayın akıbeti yaşıyor. Tütünden kaynaklanan ölümlerin, trafik kazalarına bağlı ölümlerden çok daha fazla olduğu gerçeği, nasıl bir tehlikeyle karşı karışa kaldığımızı gösteriyor.

Dünya genelinde 1,2 milyar insanın aktif, bir o kadarın da pasif olarak tütün ve tütün ürünlerinden etkileniyor. Bu nedenle dünya sağlık otoriteleri de tütünü küresel bir halk sağlığı problemi olarak kabul ediyor. Kanser hastalıklarının üçte ikisi önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor ve maalesef bu nedenlerin başında sigara geliyor. Bu acı tablo, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere bütün sağlık otoritelerini yeni arayışlara sevk etti. Zira dünya genelinde her 10 kişinden birinin sigara nedeniyle hayatını kaybetmesi ilerleyen zamanlarda daha büyük kayıpları beraberinde getirebilirdi. Bütün toplumlarda adeta kök salmış tütün alışkanlığıyla mücadele etmek ve sonuca ulaşmak elbette uzun vadeli bir program gerektiriyordu. Tütünle mücadele için Dünya Sağlık Örgütü, 2003 yılında “Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi’ni hazırladı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 176 ülkenin imza attığı bu sözleşme, aynı zamanda tütünle mücadele kapsamında hazırladığımız Ulusal Eylem Planı’nın temelini de oluşturdu.

Eylem planları hazırlamak, bu zorlu işin sadece başlangıcıydı. Çünkü tütünle mücadele kapsamında bizi zor bir süreç beklediğini biliyorduk. “Türk gibi sigara içmek” anlayışının hâkim olduğu bir toplumduk ve bunun bir maharet değil, ciddi bir sağlık zafiyet olduğuna dikkat çekmemiz gerekiyordu. Mücadelenin saç ayaklarından biri hiç şüphesiz politik kararlılıktı. Bizi, dünyadaki diğer ülkelerden ayıran ve öne çıkaran da politik kararlılığımız olacaktı. Batı ülkelerine nazaran geç başladığımız tütün ile mücadelede, Dünya Sağlık Örgütünün M-POWER kriterlerini uygulayan ilk ve tek ülke olduk.

2007 yılında “Dumansız Hava Sahası” uygulaması ile başlattığımız eylem planı kapsamında etkin yasal tedbirler aldık. Denetim mekanizmaları kurduk. Reklam ve satış koşullarını kısıtladık, caydırıcılığı yüksek mali tedbirler aldık. Bilinçlendirme kampanyaları düzenledik, sigarayı bırakmak isteyenlere profesyonel destek sunan merkezler kurduk. Yaptığımız bu çalışmalar, Dünya Sağlık Otoriteleri tarafından takdir edildi ve ödüllere layık görüldü. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde başlayarak göstermiş olduğu politik kararlılığı ve önderliği sayesinde, tütüne karşı vermiş olduğumuz mücadelede önemli başarılar elde ettiğimizin altını çizmek istiyorum. Dünya Sağlık Örgütü de Cumhurbaşkanımızın bu hassasiyetine kayıtsız kalmayarak kendisini 2010 yılında, “Küresel Sigara ile Mücadele Özel Ödülü”ne layık gördü. Önceki Sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün şahsında, Türkiye’nin tütünle mücadeledeki başarısı farklı yıllarda yine Dünya Sağlık Örgütü tarafından ödüllendirildi. Tütüne karşı verilen küresel mücadeleye umut olan başarımızda, hükümetimizin siyasi kararlılığı, kamuoyunun desteği, inanmış bir ekip, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle kurulan işbirliği ve medyanın desteği olduğunu unutmamak gerekiyor.

Dünya Sağlık Örgütünün, 14 ülkede uyguladığı Küresel Yetişkin Tütün Araştırmasını sonuçlandıran ilk ülke olduk. Bu başarımızı da ev sahipliğimizde düzenlenen geniş katılımlı bir programla kamuoyu ile paylaştık. Araştırmanın sonucuna göre Türkiye’de tütün kullanma oranlarında önemli bir düşüş yaşandığı tespit edildi. Buna göre 2008’de yüzde 31 olan sigara içme oranı 2012’de yüzde 27’ye düştü.

Yani 4 yıl içinde, sigara kullananların sayısı yaklaşık 2,2 milyon azaldı. Bu rakam, ülkemizin geleceği adına büyük bir kazanımdır. Sigara içenler kadar, içmeyen ama sigara dumanına maruz kalan vatandaşlarımızın sağlığını da koruma altına aldık. Bunun için bir dizi yasal düzenlenme yapılmasını sağladık ve kamuya açık ve kapalı alanlarda sigara içme yasağı gibi radikal bir karara imza attık. Yasal düzenlemelerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için güçlü bir denetim mekanizması geliştirdik. Tütün yasağıyla ilgili katı uygulamaları getirdiğimiz 2009 yılından 2015’e kadar 11 milyon 503 bin 879 denetim yaptık. Bu denetimlerin sonucunda, 132 milyon 518 bin 46 TL cezai işlem uygulandı. Tekrarlanan uyarı ve cezaları dikkate almayan 954 işletmeye kapatma cezası verildi. Bu tablo, aslında sigara yasağı konusundaki kararlılığımızın göstergesi olarak okunmalıdır. Bakanlık olarak vatandaşlarımız tütünden uzak tutmak adına sadece yasak ve cezalar uyguladığımız düşünülmesin. Önemli bir bütçe gerektiren geniş kapsamlı birçok uygulamayı hayata geçirdik.

Bu kapsamda, sigara bırakmak isteyenler için günlük 10 binin üzerinde çağrının cevap bulduğu 415 tane “Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı kurduk. 7/24 hizmet veren Danışma Hattımız ile bugüne kadar 23 milyon 590 bin 42 çağrıya cevap verdik.

Sigara bırakma tedavisinde kullanılan ve geri ödeme kapsamında olmayan bazı ilaçlar yine Bakanlığımız bütçesinden karşılıyoruz. İlaçların dağıtımının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için Tütün Bağımlılığı Tedavisi İzlem Sistemini (TUBATİS) kurduk. Tespit edilen bağımlılık düzeyine göre kişiye özel sigara bırakma yöntemlerini hayata geçirdik. Sigara kullanımını önlemek amacıyla getirdiğimiz bir diğer yenilik ise paketler üzerindeki uyarı yazılarıdır. Bu uyarıları gören kullanıcıların yüzde 53’ünün sigarayı bırakmak istemeleri, uygulamanın yerinde olduğunu gösteriyor. Bunun yanında sigarayla ilgili her türlü reklâm ve sponsorluğu yasakladık. Ayrıca bitkisel nargile ve bitkisel sigaraları da tütün ürünü kapsamına aldık.

-Alkol konusunda aynı hataya düşmedik

Batının 80”li yıllarda başlattığı tütün ile mücadeleye ülkemiz, yıllar sonra başlayabildi. Maalesef, ABD’deki yasaklar nedeniyle rota değiştiren tütün sektörü yıllarca ülkemizi pazar olarak kuşattı. Bugün ise Batı ülkeleri, alkolün pençesinden kurtulmak için ciddi mücadeleler veriyor. Sağlık Bakanlığı olarak tütünde olduğu gibi alkol tuzağına düşmedik. Gelecek nesillerimizin sağlığı için tedbirlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz. Bu konuda yaptığımız yasal düzenlemeler, çağdaş ve ileri görüşlü bir vizyonun yansıması olarak takdir görüyor. Sağlıklı yaşam, anayasal bir haktır. İnsanların bu hakkına saygı göstermek hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklarımız arasındadır. Bu sorumluluğun fark edilmesi ve ortak bilinçle farkındalık oluşması için başarılı bir çalışma yürüttük ve bugün gururla başarımızı kutluyoruz. Bu günlere kavuşmamızda emeği geçenlere, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere kurumlarımıza, akademisyenlerimize, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarımıza, medyamıza, gece gündüz demeden fedakârca çalışan sağlık personelimize ve en önemlisi kendi kanunlarına sahip çıkarak hakkını savunan vatandaşlarımıza teşekkür ederek, bitirmek istiyorum.

Meclis Özel Dergisi

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği