ÖMER TORLAK: REKABET SAVUNUCULUĞU ROLÜMÜZÜ ÖN PLANA ÇIKARTARAK TOPLUMDA REKABET BİLİNCİNİ GELİŞTİRMEK HEDEFLERİMİZ ARASINDADIR…

05 Ekim 2015

Genel Yayın Yönetmenimiz Özlem TANSAL, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer TORLAK ile bir araya geldi.



Sayın Başkanım, kısa bir süre önce böylesine önemli bir göreve atandınız. Öncelikle hayırlı olsun. Göreve geldikten sonra yapmak istedikleriniz nelerdir? Bu bağlamda öncelikli hedefleriniz nelerdir? Biraz anlatır mısınız?

Biliyorsunuz “Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” geçen sene Ocak ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulmuş ama yasalaşamamıştı. Bu dönemde Kanunun yasalaşması temel önceliğimiz. Biz, hem Avrupa Birliği rekabet hukukunda yaşanan önemli gelişmeleri, hem OECD tarafından hazırlanan Türkiye Rekabet Hukuku ve Politikası Gözden Geçirme Raporunda ve 9 uncu Kalkınma Planı çalışmalarında yer alan tespit ve önerileri göz önünde bulundurarak bu Kanunu hazırladık. Dolayısıyla Kanunumuz yasalaştığında Avrupa Birliği ve gelişmiş ülke uygulamaları ile uyumlu, daha etkili bir rekabet hukuku sistemini ülkemizde yerleştirmiş olacağız. Kanun değişikliğine paralel olarak ikincil mevzuatımızda da gerekli düzenlemeleri hızla gerçekleştirerek mevzuatımızı bütüncül bir yaklaşımla revize edeceğiz.

Rekabet Kurumu kuruluşundan bugüne kadar sahip olduğu nitelikli insan kaynağı sayesinde gerek bürokraside gerek iş çevrelerinde saygın bir yer edinmiştir. Bundan sonraki süreçte de bu saygınlığımızı artırmak adına, Kurumumuz en önemli değeri olan insan kaynağına gerekli yatırımları yaparak rekabet hukuku ve iktisadı alanındaki teknik kapasitemizi artırmayı planlıyoruz.

Kurumumuzun faaliyetlerinden biri de “rekabet savunuculuğu”dur. Rekabet savunuculuğunu kısaca kamuoyunu ve diğer kamu otoritelerini, rekabetin faydaları hakkında bilgilendirmek ve bu yolla piyasalarda rekabetçi ortamın tesisini kolaylaştırmak şeklinde tanımlayabiliriz. Önümüzdeki dönemde rekabet savunuculuğu rolümüzü ön plana çıkartarak toplumda rekabet bilincini geliştirmek ve bu sayede rekabet ihlallerini en aza indirmek de hedeflerimiz arasındadır.

Son olarak şunu söyleyebilirim; Kurumumuz, kuruluşundan bu yana kazandığı deneyim ve edindiği mesleki birikim sebebiyle artık önde gelen rekabet otoriteleri arasında sayılmaktadır. Bu birikimin verdiği güç ile ülkemizin dünya üzerinde bir köprü olmasından yola çıkarak, Kurumumuzu da ülkemiz gibi dünya üzerinde bir köprü yapmak istiyoruz. Bu amaçla, bir yandan 18 yıllık deneyim ve birikimimizi yakın ve uzak coğrafyamızdaki ülkelerle paylaşacak, diğer yandan dünyanın her yerinden çağıracağımız rekabet hukuku, iktisadı ve politikası alanında yetkin kişilerin yer aldığı sempozyumlar düzenleyeceğiz. Bu şekilde sadece ülkemizde değil, geniş bir coğrafyada rekabet kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlayacağımızı düşünüyorum.

İş dünyası başta olmak üzere bütün toplumda rekabet kültürünün yaygınlaşmasını sağlayacak işlere imza atmak istediğinizi söylediniz. Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?

Rekabet Kurumu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde teşebbüslerin rekabet kurallarına uygun davranıp davranmadığı konusundaki inceleme ve değerlendirmeleri haricinde, kamunun rekabeti bozucu eylem ve işlemlerinin önlenmesi ile piyasalarda rekabet ortamının sağlanması ve iyileştirilmesi amacıyla “rekabet savunuculuğu” görevini de ifa etmektedir. Rekabet savunuculuğu dediğimizde, rekabet kurallarını uygulamamızın yanı sıra, esasen diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kurulacak ilişkiler yoluyla ve rekabetin faydaları konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek suretiyle, rekabet ortamının tesisi ve rekabetin arttırılması ile ilgili girişimlerimizin tamamından bahsetmekteyiz. Bu çerçevede, tüketicileri ve teşebbüsleri, rekabet politikalarının amaçları ve araçları ile rekabet politikalarının uygulanmasıyla sağlanacak yarar konusunda, yazılı ve görsel medya kanalları, sempozyumlar, seminerler, konferanslar ve eğitim faaliyetleri yoluyla bilinçlendirmeye gayret ediyoruz. Örneğin, Üniversitelerin tanıtım günlerine katılıyoruz, çeşitli üniversitelerde 3. ve 4. sınıf öğrencilerine her yıl rekabet ve regülasyon iktisadı dersleri veriyoruz. Bu öğrencilerin yakın gelecekte kamuda ve özel sektörde profesyonel hayata atılacakları düşünüldüğünde bu derslerin rekabet kültürünün yerleşmesine önemli katkı yaptığını söyleyebiliriz.

Ayrıca, zaman zaman Kurum dışına yönelik düzenlediğimiz eğitim programlarında dersler vermenin yanı sıra yayınladığımız akademik yayınların da toplumda rekabet kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağladığını düşünüyorum.

Burada “kamu tasarruf ve işlemlerine yönelik rekabet savunuculuğu” konusuna ayrıca değinmek istiyorum. Rekabet ihlallerine ilişkin olarak yaptığımız incelemelerde bazı ihlallerin kamu kurum ve kuruluşlarının düzenlemelerinden veya uygulamalarından kaynaklanabildiğini görmekteyiz. Bu çerçevede ilgili kurumlara gönderdiğimiz görüş yazıları kamuda rekabet kültürünün yaygınlaşması bakımından kritik önem taşımaktadır. Bununla birlikte özellikle düzenlemeler bakımından ex-ante değerlendirmelerin artması gerektiğini düşünmekteyiz. Yani bir düzenleme yapıldıktan, yürürlüğe girdikten ve ilgili piyasa bakımından bir şekilde sonuç doğurduktan sonra bir görüş göndermek yerine düzenleme yürürlüğe girmeden önce yapılacak bir değerlendirme etkinliği artıracaktır. Mesela Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile enerji piyasalarında serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamının tesisi, geliştirilmesi ve korunmasına yönelik olarak karşılıklı işbirliği, bilgi aktarımı, görüş bildirme ve koordinasyonu sağlamak amacıyla imzalamış olduğumuz Protokol’ün bu amaca da hizmet edeceğini umuyorum. Benzer bir protokolümüz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile de bulunmaktadır.

Bütün bu çalışmalarımızın yanı sıra, önümüzdeki dönemde sektör birlikleri, ticaret odaları, tüketici birlikleri gibi organizasyonlar ile daha sıkı ve düzenli ilişkiler kurabileceğimizi umuyorum. Bu amaca yönelik olarak yapacağımız toplantı ve çalıştaylarda sık karşılaşılan rekabet ihlallerini, bunların çözümlerini, varsa işbirliği olanaklarını anlatmak suretiyle toplumda rekabet kültürünü yaygınlaştırabileceğimizi umuyorum.

Uygulamada ne tür rekabet ihlalleri ile karşılaşmaktasınız? Bunları kısaca açıklayabilir misiniz? Bu ihlalleri engellemek için neler yapmaktasınız? İhlallerle daha etkin mücadele için neleri yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorsunuz?

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddelerinde rekabet ihlalleri konusu düzenlenmiştir.

Söz konusu Kanun’un 4 üncü maddesi rekabeti sınırlama amacı taşıyan veya bu etkiyi doğuran ya da doğurabilecek nitelikte olan anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararlarını yasaklamaktadır. Dolayısıyla birden fazla teşebbüsün taraf olduğu işlemler ile teşebbüs birliği kararları da üyelerinin irade ve çıkarlarını yansıtması nedeniyle bu madde kapsamında sayılmaktadır. Bu maddenin uygulanması için anlaşma yahut kararların uygulanmış olması zorunluluğu aranmamakta, pazarda etki yaratmamış işlemler de amacı ve olası etkileri yönüyle bu kapsamda sayılabilmektedir.

Kanun’un 6 ncı maddesinde ise bir veya birden fazla teşebbüsün hakim durumunu kötüye kullanması yasaklanmaktadır. Burada altı çizilmesi gereken önemli bir nokta bu madde ile hakim durumda bulunmanın ya da hakim duruma geçmenin değil, bu durumun kötüye kullanılmasının yasaklanmış olmasıdır. Bu sebeple, bu maddenin uygulanması açısından bir teşebbüsün hakim durumda olup olmadığının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada da pazar payı, pazara giriş engelleri, dikey bütünlük, pazardaki diğer teşebbüslerin gücü ve diğer bazı unsurlar dikkate alınarak teşebbüsün rakiplerinden ve müşterilerinden bağımsız davranıp davranmadığı incelenmektedir.

Hangi sektörde ne tür ihlallerin ortaya çıkacağı sektörlerin yapısıyla ilişkilidir. Başta enerji ve telekomünikasyon olmak üzere tek bir yerleşik teşebbüsün ya da pazar payı çok yüksek bir teşebbüsün bulunduğu sektörlerde 6. madde kapsamına giren ihlal başvuruları Kurumumuza intikal etmektedir. Böyle bir pazar yoğunlaşması olmayan sektörlerde ise genellikle 4. Madde kapsamındaki ihlallerin ortaya çıktığını görüyoruz.

Bu ihlalleri engellemek üzere genellikle şikâyet başvuruları üzerine ilk inceleme, ön araştırma ve soruşturma süreçlerini yürütüyoruz. Kurulumuz bu süreçlerde yerinde inceleme ve bilgi isteme şeklinde iki temel yetkiyi kullanmakta ve Kanun’da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olan usul hükümleri çerçevesinde anılan süreçleri işleterek idari para cezasına karar verebilmektedir.

Geçtiğimiz günlerde 4.5 G ihalesi yapıldı. Bu ihale sonucunda operatörler arasında rekabetin sınırlanması ihtimali var mı? Bu konuda neler yapmayı düşünürsünüz?

4,5 G ihalesi kapsamında mobil geniş bant elektronik haberleşme hizmetlerinin sunumuna yönelik olarak 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz frekans bantlarında toplam 390 MHz’lik bir frekans kaynağının satışı gerçekleştirilmiştir. 4,5 G teknolojisi 1 Nisan 2016’dan itibaren kullanılmaya başlanacaktır.

Mobil şebeke işletmecilerine tahsisli mevcut frekans miktarı 183 MHz iken ihale kapsamında tahsis edilecek yeni frekanslarla toplam 573 MHz’a çıkacaktır. İhaleyle tahsis edilenlerle birlikte toplam frekans miktarı mevcut frekansların 3, mobil geniş bantta data hizmeti sunulacak frekans miktarının ise 5 katına ulaşmış olacaktır. 4,5 G teknolojisinin kullanımıyla birlikte mobil internet bağlantı hızının 10 katına çıkması, şu anda kullanılan 3G teknolojisi ile 1 saatten fazla süren 8 GB büyüklüğünde yüksek çözünürlüklü bir filmi indirme süresinin 6,5 dakikaya inmesi, şu anda 3 dakika olan 10 dakikalık video yükleme süresinin ise 2 saniyeye inmesi öngörülmektedir.

Görüldüğü gibi 4,5 G teknolojisinin kullanılması, mobil geniş bant elektronik haberleşme hizmetlerinin sunumunda kalitenin ve hızın artması ve tüketicinin bundan yarar sağlaması anlamına gelmektedir. Bu çerçevede salt bu teknolojiye geçilmiş olmasından kaynaklanan bir rekabet sınırlaması öngörmemekteyiz.

Sayın Başkanım son olarak belirtmek istedikleriniz nelerdir?

Rekabet Kurumu 4054 Sayılı Kanun’un vermiş olduğu yetki ile rekabet hukuku ihlallerini önlemeye çalışmakla birlikte rekabet savunuculuğunun ve rekabet kültürünün yaygınlaşması için de önemli çalışmalar yürütmektedir.

Röportaj: Özlem Tansal

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği