MECLİS ÖZEL: Sayın Ahmet Gündoğdu’dan kısa süre önce nöbeti devraldınız. Memur-Sen Başkanı olarak geldiğiniz görevle ilgili neler söylemek istersiniz?
ALİ YALÇIN: Sayın Ahmet Gündoğdu, medeniyetimizin temel ilkeleri ve kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan’ın ortaya koyduğu misyon ve vizyon çerçevesinde tüm teşkilatlarımızın desteğiyle birlikte Memur-Sen’i sendikacılıkta zirveye çıkardı, sendikacılığın çıtasını yükseltti. Öncelikle Memur-Sen’in temellerini sağlam bir zemine oturtan kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mehmet Akif İnan’dan sonra konfederasyonumuzun bayrağını devralan tüm başkan ve yöneticilerimize Büyük Memur-Sen Ailesinin büyümesindeki emek ve gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Sayın Ahmet Gündoğdu’ya da konfederasyonumuzun ve 11 hizmet kolundaki tüm sendikalarımızın yetki almasını sağlayarak yükseliş dönemini başlatmasından dolayı özel teşekkürlerimi sunuyorum.
Görev mevzuuna gelirsek, sendikacılığı bir meslek olarak görmediğim gibi, genel başkanlığa gelmemi de sadece rutin bir görev olarak görmüyorum. Genel başkanlığa gelmem, kamu görevlilerinin, milletimizin, ümmetin, mazlumların ve insanlığın içinde bulunduğu sıkıntıları ve problemleri çözme noktasında sorumluluk almaktır. Bu kolektif sorumluluğumuzu da ekibimle takım ruhu içinde dava şuuruyla gece gündüz alınteri dökerek yerine getireceğiz.
MUHALEFET ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR
MECLİS ÖZEL:7 Haziran 2015 genel seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ALİ YALÇIN: Memur-Sen olarak, milletin iradesine her zaman saygılı olduk, milli iradenin yanında olduk. 7 Haziran seçimlerinde millet bir karar verdi, herkes bu kararı saygıyla karşılamalı, gereğini yapmalıdır. Siyasi partiler elbette sonuçları değerlendiriyor, bundan sonra da detaylarıyla derin okumalar yapacaklardır. Bize göre, genel anlamda millet koalisyona işaret etmiş, siyasi partileri bir uzlaşı etrafında ülkeyi yönetmeye, sorunlarını çözmeye davet etmiştir. Bu sorumluluğu iktidar partisi tek başına yerine getiriyordu, bugün ise muhalefetin de elini taşının altını koyma zamanı. Hem iktidar partisi hem de muhalefet partileri küçük hesaplarla Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamalı, bir an önce hükümeti kurmalı, hizmet ve yatırımları kaldığı yerden devam ettirmelidirler.
ÖNCELİK HÜKÜMET KURMAK, SON SEÇENEK İSE ERKEN SEÇİM OLMALIDIR.
MECLİS ÖZEL: Erken seçim beklentilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bir erken seçim olmalı mı?
ALİ YALÇIN: Milletin tercihinden anladığımız, siyasi partilerin uzlaşı içinde, birlikte Türkiye’yi yönetmeleri şeklindedir. Milletin bu tercihini doğru okuyamayan, koalisyon kurma süreçlerinde ülkeyi değil partisini düşünen, küçük hesaplarla Türkiye’nin önünü tıkayan partiler olabilir. Bu durumda, koalisyon kurulamazsa ya da koalisyon kurulur, ancak uzun ömürlü olmazsa çözüm yine sandık ve yine milletin iradesidir. Milletin önüne sandık gelirse, milletimiz koalisyon kurma veya koalisyon dönemi süreçlerindeki partilerin duruş ve icraatlarına bakarak çok farklı bir karar verebilir. Memur-Sen olarak, bizim görüşümüz bölgesel sorunların artığı bir dönemde ilk önce samimi bir şekilde sağlıklı bir koalisyonun kurulması, ülkeye hizmet etmesidir.
TOPLU SÖZLEŞME MASASINA HAZIRIZ
MECLİS ÖZEL: Yeni kurulacak hükümetten Memur-Sen’in beklentileri nelerdir?
ALİ YALÇIN: Memur-Sen olarak, 3. Dönem toplu sözleşme taleplerimize son şeklini vermek üzereyiz. Konuyla ilgili başkanlarımızın, danışmanlarımızın ve akademisyenlerin içinde yer alacağı bir çalıştayla taleplerimizi olgunlaştıracağız, ardından bu taleplerimizi teşkilatlarımızla paylaşarak süreci tamamlayacağız. Ancak, toplu sözleşme masasına getirmemiz noktasında kesinleşen ve netlik kazanan birkaç talebimizi Meclis Özel Dergisi’yle paylaşabilirim. Netleşen taleplerimizin başında, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, 4/C’li, 4/B’li personel ile tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, kamu görevlileri emeklilerine aile yardımı verilmesi(eş-çocuk), ulaşım ve kreş yardımı yapılması, emeklilere banka promosyonu verilmesi, 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine bir derece verilmesi, işçi statüsünde geçirilen sürelerin kazanılmış hak aylığı ve emekli keseneğine esas aylıktan sayılması, kadın kamu görevlilerinin doğum öncesi ve sonrası izin sürelerinin artırılması ve ilave mali ve sosyal hakların sağlanması geliyor. Memur-Sen olarak, toplu sözleşme masasına hazırız, hükümetin de hazırlıklı gelmesini bekliyoruz.
BÜYÜK TÜRKİYE GEMİSİNİ ROTADAN ÇIKARMAK İSTEYENLERE İZİN VERMEYİZ
MECLİS ÖZEL: Seçim sonrası Türkiye’de bir istikrarsızlık bekleyenler için Memur-Sen olarak tavrınız ne olacak?
ALİ YALÇIN: Bu sorunuzu çok anlamlı buluyorum. Çünkü, son yıllarda kriz tamtamlığı yapan, çıkacak bunalımlardan rant devşirmek isteyen lobiler ve gruplar var. Kendileri bir başarı hikayesi yazmak, Türkiye’yi daha iyi bir noktaya taşımak için projeler geliştirmek yerine başkalarının başarısızlığı üzerinden bir yerlere gelmek isteyen, gelecek vizyonu olmayan kesimler var. Bu kesimler, büyük Türkiye gemisini muhtelif yerlerinden delmeye çalışan, sadece kendini düşünen gruplar. Memur-Sen olarak, kendi siyasal çıkarları için mazlumların umudu haline gelen Türkiye gemisini batırmaya çalışan bu gruplara karşı mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Türkiye gemisini rotadan çıkarmaya çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz.
BATI KENDİ DEĞERLERİNİN ARKASINDA DURMALI, İDAMLARA KARŞI ÇIKMALIDIR.
MECLİS ÖZEL: Yurt çapında Mursi’ye destek eylemleri yapılıyor. Bu çok tartışılan idam kararlarıyla ilgili düşünceleriniz nedir?
ALİ YALÇIN: Memur-Sen olarak, darbeci Sisi hükümetini tanımıyoruz, meşru görmüyoruz. Sisi ve hükümeti eli kanlı, cani ve Mısır halkı nezdinde meşruiyeti olmayan bir hükümettir. Zulümle, halkı korkutarak, tehdit ederek ayakta kalmaya çalışan zalim bir hükümettir. Mısır’ın demokratik ve meşru yollarla ilk cumhurbaşkanı olan Mursi’nin darbeyle iş başından uzaklaştırılmasına şiddetle karşı çıktık, bugün de darbeci rejimin ve onun müftüsünün idam kararlarını doğru bulmuyoruz, reddediyoruz. Başta vesayet ve darbeler dönemini büyük mücadeleler sonunda geride bırakan Türkiye olmak üzere tüm demokratik dünya, idamları engellemek için gerekli girişimleri artırarak devam ettirmelidir. BM, AB gibi uluslar arası kuruluşlar çifte standartlı yaklaşımlarını bir kenara bırakarak, İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’de silik, etliye sütlüye karışmayan politikalarını terk ederek idamlarının durdurulmasında aktif sorumluluk almalıdırlar. Aksi durumda, insanlık nezdinde zulmün ortağı pozisyonuna düşerler, kendi değerlerini ayaklar altında almış olurlar.
HEDEF 1 MİLYON ÜYELİ, ULUSLAR ARASI TOPLUMDA ETKİLİ MEMUR-SEN
MECLİS ÖZEL: Bu sene 20. Yaşını kutlayan Memur-Sen’in ileriki yıllar için hedefleri nelerdir?
ALİ YALÇIN: Birinci hedefimiz, 850 binleri bulan üye sayımızı 1 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. İkinci hedefimiz, Türkiye’de edindiğimiz tecrübe ve birikimleri, medeniyet coğrafyamızın sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşmak istiyoruz. Bu kapsamda, Balkanlar başta olmak üzere medeniyet coğrafyamızın sivil toplum kuruluşlarıyla ittifaklar kurmak, ortak platformlar oluşturmak istiyoruz. Bu yolda ilk adımları attık, karşılıklı ziyaretleşmeler başladı. Üçüncü hedefimiz, Batı dünyasının ve demokrasilerinin kurduğu uluslar arası platformlarla eşit şartlarda diyalog kurmak, insanlığın ortak beklentileri noktasında işbirliği yapmak istiyoruz. Dördüncü olarak ta, Türkiye’nin hem demokrasisini hem de ekonomisini büyütmek, ülkemizin büyüyen ve gelişen refahından ve özgürlüklerinden pay almak istiyoruz.
MECLİS ÖZEL: Üniversiteli işçilerin memuriyete geçirilmesiyle ilgili talebinizdeki son durum nedir?
ALİ YALÇIN: Üniversiteli işçilerin talebi gündemimizde sürekli var olan ve sürekli her zeminde çözümünü aradığımız bir konu. Bu yılda kararlı bir şekilde toplu sözleşme masasında bu sorunun çözülmesi için yoğun bir gayret göstereceğiz. Üniversiteli işçi arkadaşlarımızla da sürekli temas halindeyiz, inşallah bu sorunu onlarla birlikte aşacağız.
YETİMLERİME SAHİP ÇIKMAK EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ
MECLİS ÖZEL: “Her sınıfın bir yetim kardeşi var” projesi nasıl gidiyor?
ALİ YALÇIN: “Her sınıfın bir yetimi var” projesinin bazı kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortağıyız, sosyal paydaşıyız. Bu projeden yararlanan yetimlerin sayısı bugün Allah’a hamd olsun 10 binlere aştı. Bu projeye, gençlerimiz ve milletimiz sahip çıktı. Biz de Kosova’dan Filistin’e, Arakan’dan Somali’ye geniş bir coğrafyada ümmetin ve insanlığın emaneti olan yetimlerimize sahip çıkıyoruz, onları yalnız bırakmamaya, hep onların yanında olmaya devam edeceğiz.
MECLİS ÖZEL: Son olarak, yeni anayasa ve çözüm süreciyle ilgili ne söylemek istersiniz?
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE’NİN MİHENK TAŞI YENİ ANAYASADIR.
ALİ YALÇIN: Biz çözüm sürecine, ülkemizin koşmasında büyük bir pranga oluşturan bir problemin daha ortadan kalkması, Anadolu’da kan ve gözyaşının durması için destek verdik. Aynı amaçlar doğrultusunda sürecin arkasındayız. Çözüm süreci, ülkemizde huzur, barış ve kardeşlik hakim olana kadar sürdürülmelidir. Çözüm süreci devam ederken, Yeniden Büyük Türkiye idealinin gerçekleşmesi, yeni ve adil bir dünyanın kurulması noktasında büyük bir mihenk taşı olacak, milletimizi bütün unsurlarıyla kucaklayan, gelecek odaklı sivil ve özgürlükçü bir anayasa acilen yapılmalıdır. Bu noktada, parlamentodaki siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşların görüş ve teklifleri alınarak, Meclis’te grubu bulunan dört siyasi partimiz uzlaşı içinde yeni anayasayı yaparak milletin hizmetine sunmalıdır.
MECLİS ÖZEL: Bize zaman ayırdığınız ve verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz.
ALİ YALÇIN: Büyük Memur-Sen Ailesi’nin fikirlerini ve projelerini okuyucularınızla buluşturma gayretinizden dolayı teşkilatım adına teşekkür ediyorum. Şimdiden sizlerin ve okuyucularınızın Ramazan Bayramını kutluyorum. Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Röportaj: Ayşegül AKTEPE
