BOZKURT: Benim çocuğum yapmaz demeyin!

24 Şubat 2016

Ankara İl Milli Eğitim Müdürü EROL BOZKURT ile değişen eğitim standartlarını, dershanelerin dönüşüm sürecini, okullarda uyuşturucu ile mücadeleyi, Eğitimde Fatih Projesini konuştuk.



Eğitim ve öğretimde yenilikçilik nasıl olur?

Eğitim diğer alanlardan farklı olarak birçok kişi ve kurumu etkileyen bir olgudur. Bu bağlamda eğitim alanındaki çalışmalar domino taşı etkisi oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar doğrudan veya dolaylı birçok kurumu ve kişiyi etkilemektedir. Yapılan çalışmalar diğer sektörlerdeki gibi kısa sürede dönüt alınacak bir durumda olmadığından, bu alanda yapılacak çalışmaların da etkisi uzun bir zaman diliminde ve süreç içerisinde görülmektedir.

Eğitim öğretimde yapılacak yenilikler bir boyutuyla değil; fiziki şartlar, sosyo-ekonomik durum, donanımlı yönetici - öğretmenler olarak birden fazla yönüyle ele alınmalıdır. Bu anlamda yapılacak çalışmalar da buna dönük olmalıdır. Yenilik bir sistem değişikliği üzerine olabileceği gibi eğitimde var olan bir durumu güncellemek geliştirmek adına da yapılabilir.

Yapılacak çalışmalarda önemli olarak gördüğümüz ilk basamak öğretmenlerimizin kişisel gelişimlerini sağlayacak eğitim ortamları ve imkânları düzenlemektir. Her ne kadar araç ve gereç ihtiyacı önemli olsa da önceliğimizin eğitim öğretimin kalitesi olduğunu; bu nedenle de öğretmenlerimize büyük önem verdiğimizi belirtelim. Eğitim uzun bir katar olarak düşünülürse eğitimin lokomotifinin de öğretmenlerimiz olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bugün eğitimde çağdaş yaklaşımlar büyük yenilikler getirmiştir. Öğretmenlerden beklenen rol artık değişmiştir. Öğrencilerden beklenen de sınıfta oturup, yüklenen bilgiyi alıp öylece kullanan bireyler olmaları değil, yaratıcı, düşünen, sorgulayan, fikir üreten, kendine güvenen, teknolojiyi doğru ve etkin kullanabilen, milletimizin değerleriyle yetişmiş bireyler olmalarıdır. Öğrencilerde bu potansiyeli ortaya çıkaracak ve yeteneklerini geliştirecek olan da yeniliklere ve fikirlere açık, donanımlı, kendini sürekli yenileyen ve geliştiren öğretmenlerimiz olacaktır.

Kurum kültürünü oluşturmuş, yeniliklere ve gelişmelere açık, çağın gerekliliklerine ayak uyduran okullarımız eğitimde yenilikçiliği ve toplam kaliteyi yakalayacaklardır.

2016 yılı proje ve hedefleriniz nelerdir?

Hedeflerimizde önceliğimiz her sene bir önceki sene yaptığımız, bir dönem önce yaptığımız çalışmaları aşmak. Globalleşen dünyada hız artık eskisinden daha çok şey ifade ediyor. Doğal olarak bu hıza ulaşmamız hatta önüne geçmemiz lazım. Çalışmalarımızda her zaman daha iyiyi, daha ileriyi hedefleyen projeler üzerinde yoğunlaşıyoruz.

Önem verdiğimiz projelerimizden 2010 yılı Meclis Araştırma Komisyon raporlarından da faydalanılarak hazırlayıp yürüttüğümüz Üstün yetenekli bireylere yönelik projemizdir. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Üstün Yeteneklilere Yönelik Bireyselleştirilmiş Sınıf İçi Farklılaştırma Programı Hazırlanması ve Yetenek Atölyeleri Oluşturma Projesi ile özel yeteneği olan tüm öğrencilerimize ulaşılabilecek bir model oluşturulmuştur. Proje kapsamında her yetenekli öğrenci farklı dallardaki yeteneğine göre destek eğitimi alma fırsatına kavuşacaktır. Şubat ayı içinde açılışı yapılacak atölyelerde 2. dönem eğitimlere başlanacaktır.

Mesleki eğitim alanında yürüttüğümüz projelerden birincisi ise Başkent Organize Sanayi bölgesi ile ortaklaşa yürüttüğümüz Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Başkent Organize Sanayi Bölgesi Mesleki Eğitim Merkezi Alt Yapı Tesis Projesi’dir. Sektöre kalifiye CNC ve Yüksek Kaynakçı yetiştirecek olan Başkent Mesleki Eğitim Merkezi de tamamlanmış olup, bu yıl içinde faaliyete geçecektir.

Diğer bir projemiz yine Başkent OSB ile ortak olarak yürüttüğümüz Ankara Kalkınma ajansı tarafından desteklenen Tasarım Destek Faaliyetleri Eğitimi ve Uygulama Merkezi Altyapı İnşaatı Projesi’dir. Projenin Amacı; düşük vasıflı işçilerin aktif işgücüne uyumlarını sağlayacak, zanaat ve yaratıcı endüstrilere yönlendirici olacak, istihdamının artırılmasına yönelik tasarım tabanlı uygulama geliştirme merkezi Ankara'da bir ilk olacak ve hizmete hazır hale getirilecektir.

Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen sanayi ve sektöre yönelik araştırma projemiz olan Sürdürülebilir Rekabetin Anahtarı: Endüstriyel Tasarım Projesi de tamamlanarak sonuçlar sektör temsilcileri, üniversiteler ve ilgili kurumlarla paylaşılmıştır. Yapılan bu araştırma projesi verileri ayrıca 2016 yılı içinde devam eden Tasarım Merkezi Projemize önemli katkılar sağlayacaktır.

TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarları Destekleme Programı ile amacımız okullarda bilimsel farkındalığın yaygınlaştırılması, öğrencilerin ürettikleri bilimsel bilgileri ilgi duyan herkesle paylaşmalarını sağlayarak eğitici, öğretici ve eğlendirici bir ortam oluşturmaktır. Bu ortamda araştırmasını sunan öğrencilerin, üretebilmenin heyecanını, ürettiğini başkalarıyla paylaşmanın coşkusunu ve bunların kendisinde oluşturduğu özgüven duygusunu yaşamalarını sağlamaktır. Bu kapsamda 2015 yılı içinde 242 okulumuz bu çalışmalardan faydalanmış ve 1.210.000 TL hibe alınmıştır. 2016 yılı için ise 360 okulumuz başvuru yapmıştır. Bu okullarında destekleneceğini düşünüyoruz.

4007 Bilim Şenliği Destekleme Programı kapsamında bilim iletişiminin sağlanması, bilimsel bilginin geniş toplum kitlelerine ulaştırılması, kavratılması için bilim şovları, gösteri, atölye çalışmaları, etkinlikler yoluyla katılımcıların temel bilimsel olguları fark etmelerinin sağlanması; merak duygularının, araştırma, sorgulama ve öğrenme isteklerinin tetiklenmesi amaçlanmıştır. TÜBİTAK tarafından Ankara Bilim Hareketi projesi kapsamında 50.340 TL hibe alınmıştır.

2015 yılı ve 2016 ocak ayı itibariyle devam eden yerel projeler de dahil alınmış olan toplam hibe miktarı 3.994.012,14 TL dir.

Planlanan Çalışmalar

2016 yılı içinde Uygulamalı Zeka Oyunları Eğitimi ve Akıl Oyunları Turnuvası – Şenliği çalışmaları planlanmaktadır. Zeka oyunlarıyla öğrencilerin problemleri algılama ve değerlendirme kapasitelerinin geliştirilmesi, farklı bakış açıları oluşturmaları, bir konuya ve çözüme odaklanma alışkanlığı kazanmaları, akıl yürütme ve mantığı etkili bir şekilde kullanma becerilerini geliştirmeleri amaçlanmaktadır. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü olarak Mayıs 2016 tarihinde Ankara’daki tüm ortaokullardan yapılacak başvurularla akıl oyunları turnuvası düzenlenecektir. Türk Beyin Takımı’nda görev almış olan uzmanların da katılımı ile eğitimler ve konuşmalar yapılacaktır. Deney gösterileri vb etkinlikler ile güçlendirilecek etkinliğin, dünyadaki akıl oyunları olimpiyatının Ankara’da düzenlenmesine öncülük edeceğini düşünüyoruz.

Projeler konusunda öncülük yapan müdürlüğümüz bu yıl, TÜBİTAK tarafından desteklendiği takdirde Ankara Bilim Hareketi-II projesinin 2. sini düzenlemeyi planlamaktadır. Proje ile Ankara’da eğitim gören öğrencilerin bilimsel aktivitelerle merak duygusunu teşvik ederek bilimsel düşünme ve bilime olan farkındalıklarının artırılması sağlanacak, proje kapsamında11 atölyede 56 atölye lideri ve rehber öğretmenler ile 7.000 öğrencinin katılımı ile 20.000 deney ve etkinlik yapılacaktır.

4004 Doğa Eğitimleri Ve Bilim Okulları Programı kapsamında Kızılcahamam ve Çamlıdere Milli Parkı çevresinde ekolojik temelli doğa eğitimi ile hazırlanan Doğa İncelemeleri ve Kültürel Yolculuk Projesi kapsamında Bilim Sanat Merkezlerinde görev yapan Fen Bilimleri ve Sosyal Bilgiler öğretmenlerine uygulamalı olarak doğa eğitimi verilmesi planlanmaktadır.

Şubat ayında gerçekleştirilecek olan öğretmen atamalarında Ankara’nın ihtiyacı olan sayı nedir?

Ankara öğretmen ihtiyacı bakımından düşünüldüğünde birçok şehre oranla şanslı denilebilir. Ankara’da öğretmen ihtiyacı hemen hemen yok diyebiliriz. Hatta geride bıraktığımız süreçte 1000 civarında öğretmenimizin norm fazlası olmaları dolayısıyla başka okullara tayinlerini gerçekleştirdik. Ankara’da 2.670 kurumumuzda toplamda 4.630 öğretmene ihtiyaç duymaktayız. Branş bazında ihtiyaç duyduğumuz öğretmenliklerde Özel Eğitim, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İngilizce, Rehberlik ve Matematik ilk beşte yer almaktadır.

Ankara’ya sığınan mültecilere yönelik ( Özellikle Suriyeli ve Türkmen kardeşlerimiz) eğitim çalışmaları nelerdir?

Memleketlerinden gelerek misafirimiz olan öğrencilerimize oldukça önem veriyoruz. Her ne şartta olursa olsun bu küçük kardeşlerimizin eğitim öğretim faaliyetlerinden mahrum kalmalarını istemiyor, elimizden geleni yapmak için sürekli çalışıyoruz. Bu bağlamda Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü olarak 21 Ekim’de UNICEF’in de yer aldığı Suriyeli öğrencilerin eğitimiyle ilgili; Afad, İl Göç, İl Sağlık, İl Emniyet Müdürlüğü temsilcileri, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Sosyal Yardımlaşma Vakfı, ilgili ilçelerin İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Halk Eğitim Merkezleri ve RAM Müdürleri ile Okul Müdürlerinin de katıldığı büyük bir çalıştay düzenledik. Amacımız ise Suriyeli öğrencilerde okullaşma oranının arttırılmasını sağlamaktır.

Ankara’ya Suriye’den sığınmacı olarak gelen öğrenciler ilimiz Altındağ ilçesinde bulunan Nazife Hatun İlkokulu, Şili İlkokulu, Fatih Sultan Mehmet İlkokulu, Sıdıka Kınacı İlkokulu ve Taşça İlkokulunu Geçici Eğitim Merkezi olarak belirledik. Küçük kardeşlerimiz buralarda eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu okullarda okuyan Suriyeli öğrenciler için Halk Eğitim Müdürlükleri vasıtasıyla 76 Suriyeli öğretmen görevlendirilmiştir. Öğrencilerimiz Suriyeli öğretmenlerden kendi müfredatlarına göre eğitim almakta ve ayrıca haftada 5 saat de Türkçe dersini bizim öğretmenlerimizden almaktadır. Öğrencilerin ders kitapları Bakanlığımız tarafından kendi müfredatlarına göre basılmakta ve dağıtılmaktadır. Türkçe ders kitapları ve dokümanları da Ankara Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı tarafından temin edilmektedir.

Altındağ Sıdıka Kınacı İlkokulunda okul öncesi sınıfını da açarak 55 öğrencinin eğitim görmesini sağlıyoruz. Okullarımızın ara sınıflarında 1500 öğrenci ve Geçici Eğitim Merkezlerinde 5000 öğrenci olmak üzere toplam 6500 Suriyeli öğrenci eğitim yapmaktadır. Tabi sayılar gün geçtikçe artmakta olup ihtiyaç duyulduğunda yeni eğitim merkezleri faaliyete geçirilmektedir.

Ankara’daki bazı okullarımızda da Türkçe bilen Suriyeli öğrenciler ile Irak ve Suriye’den gelen Türkmenlerin çocukları eğitim görebilmektedir. İlimize gelen 1592 Iraklı Türkmen öğrenci de büyük çoğunluğu Mamak’ta olmak üzere okullarımızda eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Çalışmalarımız kapsamında Halk Eğitim Merkezimizde de Suriyeli yetişkinlere Türkçe öğretmek ve mesleki beceri kazandırmak amacıyla kurslar düzenledik. Bugüne kadar tamamlanan toplam 50 kurstan 1500 kursiyerimiz faydalanmıştır. Bu kurslarımız yabancılara Türkçe öğretimi, hediyelik eşya yapımı, çocuk bakımı ve oyun odası etkinlikleri olarak gerçekleştirilmiştir.

Halen devam eden kurslarımız ise yabancılara Türkçe öğretimi, çocuk bakımı ve oyun odası etkinlikleri, kuaförlük, dikiş kurslarımızdır. 15 kursta 300 kursiyer eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. Önümüzdeki süreçte de ev ve kurum temizliği, hasta yaşlı bakımı, aşçılık, pastacılık, bulaşıkçılık kurslarının açılmasını planlanmaktayız. Bu kursların dışında kardeşlerimiz tarafından talep edilen tüm kursların açılması için de gayret göstereceğiz.

Eğitim alanında 2015 Avrupa Birliği projelerinde Türkiye sıralamasında Başkent birinciliği kaptırmıyor. Bu projeler nelerdir, bizlere örnek verebilir misiniz?

AB projelerinden ERASMUS + Programı, KA1 projeleri olan; öğretmenlerin yurt dışında hizmet içi eğitime ve kurslara katılmaları ve meslek lisesi öğrencilerine yurt dışında staj yapabilme fırsatı sunan projelerde Ankara birinci durumda. Ayrıca KA2 stratejik ortaklıklar projesi olan; Avrupa'daki okullar ve kurumlarla bir konu üzerinde bilgi paylaşımı ve iyi uygulamaları transfer etme imkanı sunan projelerde Ankara, bir program hariç, hepsinde yine birinci olmuştur.

2015 yılında Ankara'dan KA1 projelerinden 61 ve KA2 projelerinden 18 olmak üzere toplam 79 proje kabul edilmiştir. Bu projelerle toplam 1364 öğretmenimiz yurt dışında eğitimlere, kurslara ve iş başı gözlem faaliyetlerine katılmıştır. 611 öğrencimiz de yurt dışında mesleki eğitim veren okul ve kurumlarda staj yapma imkanı bulmuştur.

2015 yılında AB projelerinde Ankara'daki okullarımız toplam 1.585.939,00 Avro hibe almıştır. Bu rakamlara baktığımızda binlerce öğretmen ve öğrencimiz AB projelerinden yararlanmıştır. Bu da bizim için gurur verici bir sonuçtur.

AR-GE uluslararası projeler ekibinin yapmış olduğu hizmet içi eğitim seminerleri, bilgilendirme toplantıları ve danışmanlık hizmetleri ile Ankara 2015 yılında Avrupa Birliği projeleri ile Türkiye’de öne çıkmıştır.

2015 yılında 9 ilçede yapılan “Yönetici Eğitimleri”nde 1293 okul müdürü ve müdür yardımcısına AB projeleri Erasmus+ programı hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Birimimiz tarafından haziran ve eylül ayları seminer dönemlerinde toplam 134 müdür, müdür yardımcısı ve öğretmene “AB Proje Hazırlama Teknikleri Kursu” verilmiştir. Ayrıca, proje hazırlamak isteyen 47 okula ziyaret gerçekleştirilerek AB projeleri hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır.

Bunun yanı sıra 705 öğretmene danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilmiştir. Ekibimiz Ankara’da 9’u merkez olmak üzere ilçelerin 22’sinde bilgilendirme toplantısı yapmıştır. Bu toplantılar, 1169 idareci ve öğretmenin katılımları ile gerçekleşmiştir. Ekibimiz hizmet içi eğitimler, bilgilendirme toplantıları, danışmanlık ve rehberlik hizmetleri dışında müdürlüğümüz adına da proje yazarak 2015 yılında toplam 22 başvuru yapmıştır.

2015 yılında müdürlüğümüzün 3 projesi kabul edilmiştir. Bunlar, KA201 okul eğitim stratejik ortaklıklar projesi 399.081 Avro ile Türkiye’de en yüksek hibeyi almaya hak kazanmıştır. KA101 okul eğitimi personel hareketliliği projesi 137 bin Avro ile yine Türkiye’de en yüksek hibeyi almıştır. Müdürlüğümüzün ortak olduğu KA204 yetişkin eğitimi stratejik ortaklıklar projesi 28 bin Avroluk hibe almaya hak kazanmıştır.

2015 yılında yurt dışındaki ulusal ajanslara yapılan başvurular hariç Ankara’da toplam 46 proje ile Türkiye’de AB projelerinde birinciliği elde etmiştir.

Mesleki eğitimlerin geldiği noktayı bizlere anlatır mısınız?

Türkiye’de meslek liseleriyle ilgili yeniden yapılandırma çalışması yürütülüyor. Meslek Liselerinde usta-çırak ilişkisinden ziyade modern sistemde işletmelerin taleplerine uygun nitelikte elemanlar olarak yetiştirilmesini hedefliyoruz.

Mesleki eğitimde amacımız: Öğrencilerimizi sektörün, sanayinin istediği, çağı yakalayan, çağın gereklerine göre iyi bir eğitim almış ve bizi daha yukarılara taşıyacak, bize çağ atlatacak bireyler olarak yetiştirmektir. Çünkü biz bilgiyi üretmek istiyoruz. Bilgi üretilirse biz gelişecek ve ilerleyeceğiz.

Ülkemizde bilinçli teknik personel yetiştirilmesini sağlayacak meslekî teknik eğitimin önünü açmalı; gençlerimizi ve ailelerini bu alana yönelme konusunda bilinçlendirmeliyiz.

Sivil toplum kuruluşları ile (ATO, ASO vb.) her zaman işbirliğine açığız, bu kuruluşlar ile ortak yürütmekte olduğumuz projelerimiz mevcuttur.

Dershane dönüşümleri ne ölçüde tamamlandı? Özel okula dönüşen dershanelere teşvikler nelerdir?

Malumunuz dershaneler sınavlara hazırlanan öğrencileri hem de bir sürü para karşılığında kendilerine çekiyor, öğrenciyi büyüten, geliştiren okulların başarısını tüm emek kendilerininmiş gibi sahipleniyordu. Bu durum elbette ki biz eğitimcileri derinden üzmekteydi. Bakanlığımızın çalışmalarıyla bu emek sömürüsü nihayete erdi. Okullarımızda açtığımız Destekleme ve Yetiştirme Kurs Merkezlerimize birinci dönem 216.000 öğrencilerimiz kurslarımıza katıldılar. Öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu destek verilmekte hem de ücret talep edilmemektedir.

Bakanlığımız dershanelere bu süreçle ilgili olarak mevcut şekilde devam edemeyeceklerini, dileyenlerin dönüşmesi gerektiğini belirtmişti. 6528 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 14.03.2014 tarihinde Ankara’da 342 dershane bulunmaktaydı. Bu dershanelerden 5’i ilkokul, 13’ü ortaokul ve 136’sı temel lise olmak üzere toplamda 154’ü okula dönüştü.

Dershanelerden 9’u Özel Öğretim Kursuna, 16’sı Öğrenci Etüt Eğitim Merkezine dönüştü. Yine dershanelerden 5’inin Etüt Eğitim Merkezi, 21’inin Özel Öğretim Kursu ve 1’inin de KPSS Kursu başvurusu bulunmaktadır. Ankara da dershanecilik faaliyeti yapılamayacaktır. Bunu yakından takip edeceğiz.

Teşviklerle ilgili olarak da Bakanlığımız tarafından Okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenciye 2 bin 680 lira, ilkokuldaki öğrenciye 3 bin 220 lira, ortaokuldaki öğrenciye 3 bin 750 lira, lise ve temel lisedeki öğrenciye lise için 3 bin 750 lira, temel lise için 3 bin 220 lira destek verilmektedir. Ankara'da 25.000 civarında öğrenci teşvikten yararlanmaktadır.

Eğitimde Fatih Projesi’nde Ankara’da durum nedir?

Fırsatları arttırma, fırsat eşitliğini sağlama ve teknolojinin getirdiği yenilik ve imkanları sunma noktasında son derece önemli bir proje olan Fatih Projesi’nde Ankara ciddi bir atılım içerisinde. Ankara’da şu anda 861 okulumuzda bu proje aktif biçimde uygulanıyor. Bu arada okullarımızda 50 bine yakın tablet dağıtımını da gerçekleştirdik. Öğretmenlerimize de bu projeyi en etkili ve verimli şekilde kullanabilmeleri açısından eğitimler verdik, vermeye devam ediyoruz. Onların bu projeye adaptasyonları, etkileşimli tahtaların kullanımı ve müfredatın ona göre işlenmesiyle ilgili eğitimlerimizi de sürdürüyoruz.

Fatih Projesi özellikle Dünya’nın en büyük eğitim portalı olan EBA’nın yenilenen ve geliştirilen yapısı sayesinde daha anlamlı hale geldi. Birçok gelişmiş ülkenin dahi uygulanmasını hayal olarak gördüğü bu iki çalışma eğitimde geldiğimiz noktayı göstermesi bakımından çok anlamlıdır. EBA gibi eğitimde devrim niteliğinde projenin tanıtımı için seferberlik başlattık. Öğretmenlerimize, Veli'lerimize, okul aile birliği yönetim kurulu üyelerine tanıtıyoruz. Bu projeden tüm öğrencilerimizin faydalanmasını istiyoruz.

Okullarda uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışmalarınız nelerdir?

Basında da yer aldığı üzere, özellikle sentetik uyuşturucular olarak ifade edilen bonzai ve zararlı madde kullanımlarıyla ilgili çok ciddi çalışmalar yaptık. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü olarak uyuşturucuyla mücadele kapsamında yürüttüğümüz çalışmalarımızda otobüs durakları, bilboardlar ve liselerde kullanılmak üzere “Uyuşturucuya Hayır” sloganlarını içeren afişler hazırladık.

Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Şubesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle hazırlanan afişlerde: “Bağımlı Olma Özgür Ol”, “Çocuğum Yapmaz Demeyin”, “Uyuşturucuyu Reddet, Hayata Devam Et”, “Madde Bağımlılığı Zevk Değil, Esarettir”, “Madde Bağımlılığı Yanlış Arkadaş Seçimiyle Başlar”, “Bağımlılık Sizi Sevdiklerinizden Koparır.”, “Hevesle Başlar, Ölümle Biter”, “Madde Bağımlılığına Hayır” sloganlarını içeren uyarılara yer verdik.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bu hususta güzel bir kılavuz hazırladık. Öğretmen, öğrenci ve veliler için hazırladığımız ve 1 milyon adet basıp dağıttığımız “Uyuşturucu Maddeler, Uyuşturucu Bağımlılığı ve Önlemleri Kılavuzu” ile uyuşturucu bağımlılığına karşı dikkat edilmesi gerekenlere ve uyuşturucu kullanan bir kişinin nasıl anlaşılacağına dair bilgilere yer verdik. Otobüs duraklarını, Büyükşehir Belediyesinin de desteğiyle, Ankara’nın pek çok sokağını bu afişlerle donattık ve bu konuda bir bilinç sağlamaya çalıştık.

Bu alanda tüm çalışmaları takip edebilmeleri ve çocuklarımıza en ivedi şekilde faydalı olabilmeleri adına 44 tane rehber öğretmenimizi formatör olarak yetiştirdik. Sonrasında ilimizdeki 1700 rehber öğretmenimizin bu alandaki eğitimini tamamladık. Koruyucu-önleyici çalışmalar çerçevesinde hazırladığımız eylem planı ile öncelikli olarak il koordinatörlerini belirledik. 4.341 yöneticiye, 25.435 öğretmene, 95.692 aileye, 329.022 öğrenciye ve 3.308 personele eğitimler verdik.

Bu öğretmenlerimizin her birisi de şu ana kadar okullarımızdaki öğrenci, öğretmen ve velilerimizden oluşan 300 bine yakın kişiye zararlı maddelerle mücadele konusunda eğitim verdi. Sene sonuna kadar bu eğitimimizle 1 milyondan fazla insana ulaşmak istiyor ve bu konuda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Ebeveynlerimize ve öğretmenlerimize verdiğimiz bir mesajımız vardı: “Benim çocuğum yapmaz demeyin!”.

Uyuşturucu ve zararlı tüm maddelerle mücadelede Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde rehber öğretmenlerimizin de eğitim aldığı ve eğitim verdiği, velilerimizi bilinçlendirdiği eğitim seminerlerine devam ediyor ve devam edeceğiz.

Madde bağımlılığı ile ilgili bilgilendirme çalışmalarını 2015-2019 Stratejik Planımıza almış olup bununla mücadeleye ara vermeden devam ediyoruz.

“Akran Arabulucular” ile müzakere tekniğindeki amaç nedir?

“Müzakereci-Arabulucu Lider Öğrenci Projesi” ile ilgili olarak Arabulucu öğrenciler yetiştirmek, öğrenciler arasında yaşanan anlaşmazlıkların arabulucu öğrencilerin kolaylaştırıcılığında yapıcı ve barışçıl olarak yönetilmesi ve dönüştürülmesini sağlama amacıyla “Müzakereci-Arabulucu Lider Öğrenci Projesi” uygulanmaya başlanmıştır.

Hazırlanan eylem planı çerçevesinde, ilimizdeki 64 ortaokul ve lise müdürlerine Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abbas Türnüklü tarafından 01.09.2015 tarihinde eğitim verilmiştir. İlgili okullarda görev yapan 256 öğretmen akademisyenler tarafından hizmet içi eğitime alınmış ve hizmet içi eğitime alınan öğretmenler kendi okullarında projeyi uygulamaya başlamışlardır. Şu ana kadar 6.000 müzakereci - arabulucu lider öğrenci yetiştirdik. Bu anlamda okullarımızdaki öğrencilerin isteyerek veya istemeyerek yaşadıkları çatışmaları akran arabulucular tarafından çözüme kavuşturulacaktır.

Proje kapsamındaki okullardan öğrenci görüşleri referans alınarak belirlenecek 4 kız, 4 erkek öğrenciden oluşan 8’er kişilik akran-arabulucu guruplar oluşturularak toplamda 100.000 öğrencinin lider olması ve 10.000 öğretmene ulaşılması hedeflenmektedir.

Son olarak internet bağımlılığı çağın en büyük sorunlarının başında gelmektedir. Çocuklarımızı internet dünyasının zararlı etkilerinden korumak için neler yapıyorsunuz?

Teknolojik gelişmeler hayatımızı birçok alanda kolaylaştırırken bir yandan da bizleri kendisine mahkum hale getirmektedir. Bu mahkumiyet son yıllarda kendisini iyiden iyiye hissettirerek internet bağımlılığı adını almıştır. Diğer bağımlılıklara göre daha erken yaşlarda başlayan internet bağımlılığı özellikle 12-18 yaşları için riskin en yüksek olduğu dönemler olarak görülmektedir.

Genel olarak internet, ileri teknoloji ürünü ve faydalı bir araçtır ve bağımlılığını saptamak güçtür. Yapılan araştırmalarda internet bağımlılığının toplumumuzda %2 civarında olduğu düşünülürse bu duruma ciddi olarak müdahale edip öğrencilerimizin hayatlarına denge getiren çalışmalar yapmalıyız. Aksi takdirde sosyal fobi, depresyon, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıklara ek olarak göz sorunları, bel ağrısı, karpal tünel sendromu gibi bedensel sorunlarla çocuklarımızın mücadelesine şahitlik etmek zorunda kalabiliriz.

Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hazırladığımız sosyal sorumluluk projeleriyle, değerler eğitimiyle, okullarda Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile yapılan geleneksel oyun alanları ile okullarımızda ve ilçelerimizde tiyatro çalışmaları, şiir dinletileri ve halk oyunları gibi öğrencilerimizi sosyal faaliyetlere yönlendirdiğimiz çalışmalarımız var. Her öğrencilerimizin bir spor dalıyla aktif olarak ilgilenmesi veya enstrüman çalmaya yönlendirerek hayatlarına getireceğimiz denge onların sağlıklı birer birey olarak gelişimlerini sağlayacaktır düşüncesindeyiz.

Röportaj: Ayşegül AKTEPE

Turkcell Superonline
Turkcell Superonline Atatürk Orman Çiftliği