Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
1984 Antalya doğumluyum. 16 yaşından beri çalışıyorum. Göçmen bir aileden geliyorum. Annem Kırım, babam ise Arnavut göçmenidir. İzmir’de büyüdüm. Genç kızlığım tamamıyla İzmir’de geçti. Çocukluk yıllarım ise Antalya geçti. Evlendikten sonra ise Ankara’ya yerleştim.
Bu işe girmeye nasıl karar verdiniz? Sizi bu sektöre yönlendiren etkenler nelerdi?
Eşim ile sık seyahat ediyoruz ve bu işi yapan firmaların iyi bir müşterisiydik. Bu işe ilk olarak eşim girdi. Birkaç arabayla başlamak istedi. Daha sonra ben işleri ele aldım ve biraz daha büyüdü. Açıkçası benim çok istekle başladığım bir iş değildi ama şuanda severek yapıyorum.
Griffin VIP Transportation ne zaman kuruldu ve rakiplerinizden sizi ayıran farklılıklarınız nelerdir?
2013 yılında PET Holding’in desteği ile İstanbul merkezli kuruldu. Şuan Ankara merkezli hizmetlerimize devam ediyoruz. Araç kiralama, otel rezervasyonu, gelin aracı kiralama, havaalanı transferi ve şoförlü araç kiralama da en VIP şekilde hizmet veriyoruz. Tabiî ki müşteriden gelen istekler doğrultusunda hizmetlerimizi geliştiriyoruz.
Müşterilerinize hangi marka ve model aracı kiralama hizmeti veriyorsunuz? Şoförlerle birlikte vermeyi tercih ettiğiniz araçlarınızın belirli bir süreleri var mı?
Genellikle Mercedes ve Wolksvagen marka araçlarımızla hizmet veriyoruz. Hiçbir süresi yok. Bir kişi bizden şoförle birlikte isterse bir ay boyunca bir aracı da alabilir, isterse 3 sene de alabilir. Ama biz “Rent a Car” değiliz. Biz “VİP” taşımacılık yapıyoruz. Bizden araç alan genelde şoförlü hizmet alıyor.
Bir kadın girişimci olarak bu sektörün zorlukları nelerdir?
Eleman olarak seçtiğiniz ve birlikte çalışmayı düşündüğünüz kişilerin hepsinin erkek olması diyebilirim. Hem cinsinizle anlaşmak ne kadar zor görünse de birbirinizi iyi tanıdığınız için bazı şeyleri biraz daha tahmin edebiliyorsunuz. Ama bir erkeğin ne düşüneceğini, ne yapabileceğini bilmek hiçte kolay olmuyor. O yüzden erkeklerle çalışmak bir kadın için bu sektörün en zor yanı.
İngilizce bilen şoförlerin sadece sizin bünyenizde olduğu söyleniyor. Bu konu da neler söylersiniz?
Baktığınızda birçok firmanın İngilizce bilen şoförleri olduğu söyleniyor. Fakat iş verdiğinizde “yes” ve “no” dışında pek bir şey bilmedikleri ortaya çıkıyor. Hatta çoğu firmanın bu konuyla ilgili başına gelmiş birçok olay var. Müşterilerin İngilizce bir şeyler söylediği, şoförlerin anlamayıp yanlış yerlere götürüp müşteri kaybı yaşadığını biliyoruz. O yüzden ben şoförlerimin muhakkak bir ya da ikisinin çok iyi İngilizce bilen, üniversite mezunu olmasını tercih ediyorum. Bu nedenle elçiliklerle, konsolosluklarla yaptığımız çalışmalarda hiçbir problem yaşamıyoruz.
Çalışanlarınızda dikkat ettiğiniz diğer özellikler nelerdir?
Şoförlerimizin her zaman temiz ve bakımlı görünmesine dikkat ediyoruz. Temiz gömlekler, güzel kokmaları, sigara içmemeleri temel prensiplerimizdir. İş yerinde kullandıkları takım elbiseler bizzat şirketimiz tarafından temin edilmektedir.
Bize biraz da müşteri portföyünüzden ve referanslarınızdan bahsedebilir misiniz?
PET Holding’in desteği ile İstanbul merkezli olarak kurulduk. Her zaman söyleyebilirim ki en büyük destekçim kayınpederim Güntekin Köksal ve eşim Burak Köksal’dır. Mali işler ile eşim ilgilenmektedir. Referanslarımız arasında siyasetçilerimiz ve sanatçılarımız yer almaktadır. Buradan bir isim vermek prensiplerimize aykırıdır ama zaman zaman basına yansımalarına şahit olabilirsiniz. True Horizon Travel ve Alman firması Techno 04 Ltd. referanslarımız arasındadır. Bununla beraber bakanlıklar, konsolosluklar, elçilikler olmak üzere birçok devlet kurumlarıyla çalışıyoruz.
Kadın girişimciler bu röportajı okurken yaşadıklarınızı merak edecekler. Onlara nasıl tavsiyeler de bulunursunuz?
Güzellik kavramı geçmişten günümüze çok değişti. Günümüzde başarı, azim ve iş hayatında aktif olarak yer almakta güzellik kavramlarına eklendi. İkiz çocuk annesiyim, mutlu bir evlilik yürütüyorum, işimde başarılıyım. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün çağdaş Türk kadınını anlattığı tüm ilkeleri benimsemiş bir İzmir kadınıyım. Kadın girişimcilere tavsiyem girdikleri işte tüm toplumsal yıldırmalara rağmen asla pes etmemeleridir. Bir de bende bir işe başladığımda mutlaka sonunu getirmek gibi bir huy vardır. Geçen sene bırakma noktasına da geldim. O zaman kayınpederim bana; “ben sana inanıyorum, sen bunu yapacaksın” dedi. Birçok şeyi başarmış bir insan böyle düşünüyorsa bende devam etmeliydim ve öyle de oldu. Başka bir iş dalına giren kadın girişimciler vazgeçmeyebilirler ama bu işe girmeyi düşünenler var ise bu işin büyük bir sermaye ve çok büyük bir emek gerektirdiğini bilmelidirler. Çok zor bir iş. Belki İstanbul olabilir ama hele ki Ankara’da asla girmemeliler. Ankara bu anlamda çok köhne ve zor bir yer. Çok para harcayabileceğiniz ama çok az kazanabileceğiniz bir yer. Ankara çalışan kadına da açık bir şehir değil. Belki kadına yönelik işlere girilirse girişimciler için o anlamda daha faydalı olabilir.
Önümüzdeki yıllar için hedefleriniz nelerdir?
Araç parkımızı 30 VIP araca çıkarmak önümüzdeki yıllar için en büyük hedefim. Ama malum ülkemizin içerisinde bulunduğu durumlardan ötürü yatırım risklidir, tüm yatırımcılar gibi bende bekleme taraftarıyım. Franchising ile ilgili taleplerde geliyor. Şuan o da değerlendirme aşamasındayız. Moskova’dan, Almanya’dan ve Antalya’dan ortaklık ve şube bazında teklifler geliyor. Güzel teklifler geldikçe mutlu oluyoruz.
Röportaj : Özlem TANSAL
